11 Eylül 2013 Çarşamba

SOR- gula- MA

Bilinen en kötü huyum inatçılığımdır. NET !


Öyle ki; bazen kendi kendime inatlaşırken buluyorum kendimi ! Yapmamam, düşünmemem yada üzerine gitmemem gereken her konuyu sırf kendime inat tekrarlıyabiliyorum. Akışına bırakmam gereken bir hayat ise söz konusu olan illaki irdeleyip kendime icad çıkartıyorum :)
Sonunda da görüyorum ki naparsak yapalım bazı şeyler bizim dışımızda gelişiyor, su akıyor yolunu buluyor ve biz sadece yıprandığımızla kalıp bir adım bile ilerleyemiyoruz !
Kaderci yapıma bürünüp herşeyi oluruna bırakınca ( kendime göre, herşeyden vazgeçince) isteyip de olduramadığım şeyler beni buluyor ve hayatımdaki yerini alıyor. İş, özel veya sağlık konularında bile bu olay hep böyle olmuştur...Anlatmaya çalıştığım bu olguyla ilgili uzun hikayeler, çeşitli bilimsel kuramlar ve cuk oturan güzel sözler mevcuttur, okuyup okuyup paylaştığım, hayat felsefem haline getirmeye çalıştığım...
  Ama şimdi yazacağım kurallar kesinlikle beni ve yaşadıklarımı tarif ediyor. Yani demek istediğim hayatın çarkları aslında böyle dönüyor :)

KURAL 1: “Karşına çıkan kişiler her kimse, doğru kişilerdir. Bunun anlamı şudur, hayatımızda kimse tesadüfen karşımıza çıkmaz. Karşımıza çıkan, etrafımızda olan herkesin bir nedeni vardır, ya bizi bir yere götürürler ya da  bize bir şey öğretirler.” { yani bizi kendimize getirler :) }

KURAL 2: “Yaşanmış olan her ne ise, sadece yaşanabilecek olandır. Hiç bir şey, hem de hiç bir şey yaşadığımız şeyi değiştiremezdi. Yaşadığımızın içindeki en önemsiz saydığımız ayrıntıyı bile değiştiremeyiz. ‘Şöyle yapsaydım, böyle olacaktı’ gibi bir cümle yoktur. Hayır, ne yaşandıysa, yaşanması gereken, yaşanabilecek olandır, dersimizi alalım ve ilerleyelim diye. Her ne kadar zihnimiz ve egomuz bunu kabul etmek istemese de, hayatımızda karşılaştığımız her olay, mükemmeldir.”

KURAL 3: “İçinde başlangıç yapılan her an, doğru andır. Her şey doğru anda başlar, ne erken ne geç. Hayatımızda yeni bir şeyler olmasına hazırsak, o da başlamaya hazırdır.”

KURAL 4: “Bitmiş olan bir şey bitmiştir. Bu kadar basittir. Hayatımızda bir şey sona ererse, bu bizim gelişimimize hizmet eder. Bu yüzden serbest bırakmak, gitmesine izin vermek ve elde etmiş olduğun bu tecrübeyle ileriye doğru bakmak daha iyidir.”

4 kural 'benim, senin ve bizim' için birer farkediliş olması dileğiyle.. Hoşçakalalım :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder