24 Ocak 2014 Cuma

Özel Eğitim


Bugün çok özel biyere gittik. Öğlen arasında çıkıp birdaha olduğum yere ve yaşadığım zamana geri dönemeyeceğim duyguları yaşatan biyere. Biz şirkete yakın biryeri seçtik ve şirketimizdeki gönüllülerle 2 senedir benimde takip ettiğim arkadaş olma/yardımlaşma olayına bugün bende denk getirip bizzat dahil oldum.

BESYO mezunu olduğum için bizzat engelliler, rehabilitasyon ve terapatik konularında akademik eğitimlere sahibim. Fakat durum içinde bulunduğunuzda bambaşka bir hal alıyor şüphesiz ki.. Yakın çevremde eğitmenlik, yaşam koçluğu ve spor terapisti olarak çalışan dostlarımdan da gördüğüm kadarıyla, bu cennetlik insanların, kendilerine muhtaç insanlarla geçirdikleri bir yaşamdan bahsediyorum. Sadece 3 Ararlık Dünya Engelliler gününde hatırlamakla olmaz bizzat gidip görmek, zaman geçirmek gerekiyor. Birkaç resme sığmayacak kadar güzel zaman geçirdik karne günlerinde bu özel eğitime tabi tutulan gençlerle. isimlerini ben hatırlıyorum fakat bu arkadaşlarımızın kim olduğunu şöyle özetleyebiliriz:

Özel Eğitim Nedir?
Özel eğitim, özel eğitime muhtaç çocukların eğitimleri için özel olarak yetiştirilmiş personel ve geliştirilmiş eğitim programları ile bu çocukların özür ve özelliklerine uygun ortamda sürdürülen eğitime özel eğitim denir.
Türk Milli Eğitimini düzenleyen genel esaslar doğrultusunda özel eğitimle ilgili temel ilkelere 573 sayılı Kanun Hükmündeki Kararname' de yer verilmiştir. Bu ilkeler şunlardır:
1. Özel eğitim, genel eğitimin ayrılmaz bir parçasıdır.
2. Her özel eğitime muhtaç çocuk; türü ve derecesine bakılmaksızın özel eğitim hizmetlerinden yararlandırılır.
3. Özel eğitime erken başlamak esastır.
4. Özel eğitim hizmetleri, çocukların özür ve özellikleri dikkate alınarak, mümkün olduğu kadar çocuğun yakınına götürülecek biçimde planlanır.
5. Durumları ve özellikleri uygun olan özel eğitime muhtaç çocuklar, normal çocukların eğitimleri için açılmış olan okul ve eğitim kurumlarında eğitilmeleri için gerekli tedbirler alınır.
6. Özel eğitime muhtaç çocukların genel mesleki eğitimleri ile rehabilitasyonlarının kesintisiz sürdürülmesi esastır.
7. Özel eğitime muhtaç çocukların okul öncesi eğitim, ilköğretim, ortaöğretim, mesleki eğitim ve yaygın eğitim hizmetleri Bakanlıkça planlanır,ilgili kuruluşlarca yürütülür ( MEB, 1991).


ÖZEL EĞİTİME MUHTAÇ ÇOCUK NEDİR :
Özel eğitime muhtaç çocuklar beden, zihin, duygu, sosyal ve sağlık özellikleri ve durumundaki olağan dışı ayrılıkları sebebiyle normal eğitim hizmetlerinden yararlanamayan 0-18 yaş grubundaki çocuklardır.
SINIFLANDIRMAÖzel eğitim alanındaki uzmanlar tarafından yapılan sınıflandırmaya göre;
- Görme engelliler
- İşitme engelliler
- Konuşma engelliler
- Ortopedik engelliler
- Zihinselengelliler
- Uyumsuz çocuklar
- Sürekli hastalığı olan çocuklar
- Öğrenme güçlüğü çeken çocuklar olarak sınıflandırılmıştır.

Çocukları tanımaya, eğitim gereksinimlerinin ortaya çıkarılması, eğitimde düzenleme ve planlama yapmaya yol göstermek amacıyla yapılmaktadır.
http://www.sakirehanim.k12.tr/index.php


23 Ocak 2014 Perşembe

Hafta !

Bu hafta bir garip günler haftası oldu. Haftanın yarısı izinliydim yine. Kontroller, dışardaki bağlantılar, işyerindeki yoğunluk derken oturup doğru düzgün yazamadım bile. Toplu blog olayına girersem işin içinden de çıkamayacğım için kısa kısa özet geçiyorum bu haftanın gündemini :)

Geçmeyen öksürüğün, bitmeyen hastalığın nedenleri belli oldu. Alerjik septomlar ! Evet herşeye alerjim olduğunu biliyordum ama üzerinde bu denli durulması gerektiğinden haberim yoktu. Şuan kontrol altında. Sorun/sıkıntı yok nefes alınıyor efendim :) sizde salgın deyip geçmeyin devamında farklı şeyler çıkabiliyor...

Okunan köşe yazıları, içilen çay/kahve (viski son zamanların favorisi) değişmedi ama gündem sürekli değişiyor yada değiştirilmek isteniyor.

Havaların güzel gitmesiyle yürüyüşler ve balkonda okunabilecek kitaplar da sayısını arttırdı. Ne denli işe yarıyor derseniz 'yarıyor efendim sessiz kalmama çok güzel yarıyor' :) yeni başlanan ve duruma göre açılıp okunan bazı kitaplar yan tarafta yer alıyor. Darısı başınıza, hepsi birbirinden faydalı...
Hastalık dolayısıyla gezme-tozma, yeme-içme işleri bir süreliğine ertelenmişti. Yavaş yavaş onlar da sıraya konmaya başladı. Eşim dostum merak etmesin, ben herkese yeterim ;)

Kar geliyor deniliyor ama pek umursamıyorum. Diziler var birkaç yabancı 2 tane de Türk olmak üzere takip ettiğim. Mart ayında yüzyılın çirkini Kıvanç Tatlıtuğ'un yeni dizisi başlıormuş. Şubat ayını hiç yaşamadan aradan çıkarsak diyorum hani :)
Ligin devam etmesini söylemiyorum bile maçlara tam gaz hazırız, devam edeceğiz :) Ele-ele kol-kola bağıra çağıra takımımızı destekleyeceğiz...

Uzun lafın kısası, şimdi gidiyorum ama yeni konularla görüşeceğiz. Hoşçakalın

20 Ocak 2014 Pazartesi

Köh köh kööööööööh !

1 hafta ev-hastane arası mekik doku, sonra salgının herkeste bıraktığı en büyük problemin öksürük olduğunu ve hemen geçmeyeceğini öğren !

Son zamanlarda hiçbirşeye şaşırmadım şu insanları yerle bir eden salgına şaşırdığım kadar...
Haftalarca süren yorgunluk ve öksürük mü olurmuş yahu ? Sıkıldım ilaçlardan oksijen ve vitamin takviyesinden, denemediğim bitki çayı, yutmadığım bal kalmadı. Hastaya gösterilen ekstra ilgi-şefkat bile yetti artık. Koca hafta işyerinde bulunmamak(perşembe gelmem ve dönmem bir oldu) ayakta kalma süren 2 saat full enerji takılıp sonrasında yatak döşek televizyon izlemek olsun ve uyku komasındaymış gibi yaşa! Hiç benim yapıma uygun değilmiş bunu anladım. Hiperaktifliğime bile nazar değdiğini düşünüyorum artık resmen!
Neyseki yeni bir haftaya başladım, hastalığın da en büyük kısmını atlattım, süzüldüm, güzelleştim, kendime geldim ama artık zehiri vücutta atma vakti dırdırlanmayı kesip birkaç faydalı çay bilgisi veriyorum şimdi.(Her derde deva bitkileri linkten bulunuz)
Sonraki bloglarda eğlenceli konularla görüşmek üzere sağlıkla kalınız efendim...
Adaçayı Etkisi:Mide-bağırsak rahatsızlıkları: Hazımsızlık şikayetlerinde, iştah kaybında yararlanılır.
Soğuk algınlığında aşırı terlemeyi azaltır.
Ağız ve boğaz enfeksiyonlarında (bakteri, mantar ve virüs) ve yangılarında (Uçucu yağı)
Kullanılış şekli:Günde 2-3 defa, 2 gram yaprak üzerine taze kaynatılan su ilave edilerek hazırlanan çay kapaklı fincanda üzeri kapatılarak 5-10 dakika demlendikten sonra içilir.
3-4 gram yaprak ile yukarıdaki şekilde demlenerek hazırlanan çay ile gargara yapılır.
Ihlamur Etkisi:Solunum sistemi rahatsızlıkları: Soğuk algınlığında şikayetleri hafifletici, terletici, balgam söktürücü, hafif yatıştırıcı, yangı ve ağrı giderici.
Kullanılış şekli:2 gram kurutulmuş çiçek üzerine kaynatılmış sıcak su ilave edilerek 15 dakika demlendikten sonra içilir. Gün içerisinde bir kaç defa uygulama tekrarlanabilir
Ayva Etkisi:Öksürükte yatıştırıcı (siyanogenetik glikozit) ve boğazı yumuşatmak için (müsilaj) ıhlamur gibi bitkiler ile birlikte kullanılması önerilir.
Kullanılış şekli:Akşamları yatarken 1 çay kaşığı parçalanmamış ayva tohumu bir fincan su içerisinde 5-10 dakika demlenip içilir. Çay hazırlamak için parçalanmış tohumların kullanılması durumunda çay yoğun jelimsi bir kıvama dönüşeceğinden miktarın düşürülmesi gerekir (yarım çay kaşığı).
Öneriler:Ayva çekirdeklerinde bulunan siyanogenetik glikozitlerin yatıştırıcı etkisi bulunmaktadır. Ancak bu maddelerin önerilenden daha fazla miktarda kullanılması zehirlenmeye yol açabilmektedir. Bu nedenle dikkat edilmesi gerekir. Ayva meyvesi ve yaprakları da taşıdığı müsilaj bileşenleri nedeniyle öksürüklerde yardımcı olmaktadır. Bilhassa ıhlamur içerisinde hem lezzetin hem de etkinliğin artmasını sağlamaktadır. Tatlandırıcı olarak bu çaya şeker yerine istenirse bal ilave edilmesi daha uygun olacaktır.

Rezene Etkisi:Mide ve bağırsak sistemi rahatsızlıkları: Sindirim sorunlarında, mide ve bağırsak motilitesini artırır, gaz ve spazmları giderir.
Solunum sistemi rahatsızlıkları: Soğuk algınlığında boğaz yangısını gidermek ve öksürüklerde yararlanılır. Uçucu bileşenleri anetol ve fenkonun solunum sisteminde ifrazatı artırıcı etkisi bildirilmektedir. Buna bağlı olarak balgam söktürücü etki gösterir.
Emziren annelerde süt miktarını artırmaktadır.
Kullanılış şekli:1.5 gram parçalanmış tohum üzerine kaynatılmış sıcak su ilave edildikten sonra kapağı kapatılıp 10 dakika demlenir ve içilir. Günlük önerilen miktar 5-7 gram parçalanmış tohumdur