5 Şubat 2016 Cuma

Vazgeçi-yorum

Hani ben herzaman aile ve arkadaş ortamlarında bahsederim,  yazarım (eski yazım için tıklayınız) ve uygulayabildiğim için kendimle gurur duyarım.. uzatmayın, takılmayın birşey olmuyorsa derim... ''Vazgeçmek'' her ne kadar kötü birşey gibi anlamdırılsa da, zamanında peşini bıraktığın yani bırakabildiğiniz -vazgeçtiğiniz- herşey çok önemlidir. Arkamda bırakabildiğim herşey bir sınav bir büyüme-tecrübe edinme devri yaşatıyor çünkü bana...

Vazgeçmek kelimesi benim için asla spesifik bir durumu ifade etmiyor. İstemeyerek, severek, zamansız olarak ayrıldığımız insanlar, işler, ruh hallerimiz, mekanlar ve alışkanlıklarımız.. Hepsi birer vazgeçiş anlamı taşıyor nasıl olsa... Önemli olan mecbur hissederek mi vazgeçiyorsun (vazgeçiriliyosun) yoksa kendi istek ve rızan ile, mantığın-aklını zamanında devreye sokarak kararlarını hayata geçirebiliyor musun? Korkak mısın değil misin? Vazgeçmeye cesaretin var mı yok mu? Sonrasını düşünmeye değecek mi değmeyecek mi? sorularını kendine sor ve cevabını mümkünse kangrene çevirmeden verip harekete geç be takipçim :)))

Çoğu zaman acelecilikle, yeteri kadar beklemeden vazgeçen yönümle ilgili geri bildirimler alsam da çok iyi tanıyan insanlar tarafından da iyi sabrettin, hayret hemen kestirip atmadın, sonuna kadar her yolu denedin vs.. gibi cümleleri duysam da, insan kendini biliyor ve aslında mükemmel zamanlama ile yapıyor hayat döngüsü içindeki herşeyi, kararlarını öyle .. Sonrası pişmanlık dahi olsa tecrübeyle sabit olacak ve seni sen yapan bir parçayı da o büyük resme koymuş olacaksın...
Sevdiğiniz veya artık eskisi gibi sevmediğiniz insanla ayrılırken önemli olan, kimin ayrıldığı değil kimin vazgeçtiğidir benim için. Malesef herzaman ben vazgeçip aksiyon almak zorunda kaldım özel hayatımda. Tam olarak aşağıdaki nedenler yüzündendi diyebilirim. Ama dikkat ettim de ben işimden de, bulunduğum ortamdan da, arkadaşlıklarımdan da bu yüzden vazgeçiyormuşum her daim... İnsanoğlu anladığı zaman, biriktiği zaman, yettiği zaman vazgeçiyormuş meğersem..
Umrunda olmayanlara bir sözüm yok, olmadı da zaten:)
Şimdi burdan günün birinde gözlerinin içine bakarak söyleyemezsem neden vazgeçtiğimi, yada vazgeçilen olmak için nedenlerin neler olduğunu sorgulayanlara belirtmek isterim ki :)
Senden veya sizlerden Vazgeçtim çünkü,

Kötü günümde yanımda olmadığın zaman vazgeçtim.
Canın sıkıldığında benimle paylaşmadığını, kırılacak veya tedirgin olacak olsam bile düşüncelerini açıkça söylemediğini anladığım zaman vazgeçtim.
Bana yalan söylediğini anladığım zaman vazgeçtim.
Gözlerime baktığında kalbinle bakmadığını ve bana hala söylemediğin şeyler olduğunu hissettiğimde vazgeçtim. 
Her sabah benimle uyanmak istemediğini, geleceğimizin hiçbir yere gitmediğini anladığım zaman vazgeçtim.
Düşüncelerime ve değerlerime değer vermediğin için vazgeçtim.
Ağrılarımı dindirecek sıcak sevgiyi bana vermediğinde vazgeçtim
Sadece kendi mutluluğunu ve geleceğini düşünerek beni hiçe saydığın için vazgeçtim.
Tablolarımda artık kendimi mutlu çizemediğim ve tek neden “sen” olduğun için vazgeçtim.
Bencil olduğun için vazgeçtim.
Bunlardan sadece bir tanesi senden vazgeçmem için yeterli değildi, çünkü sevgim yüceydi.
Ama hepsini düşündüğümde senin benden çoktan vazgeçtiğini anladım.
Bu yüzden ben de senden/ sizden vazgeçtim.

***Frida Kahlo





4 Şubat 2016 Perşembe

Kur-ma

Okadar alışkın değilim ki sürekli  düzenli sakin ve kendi halimde yaşamaya ! Bir acayip geldi bu büyüme-olgunlaşma-yaş alma ama yaşlanmama evreleri bana yahu :))))

Hayatımın hiçbir döneminde sürekli laylaylom yaşamadım şimdi ne'me lazım kime sorsanız hakkımı verirler. Ben kendi içinde şımarık bir insanım neticede. Aileme ve sevgilime şımarma lüksümde var bittabi ama o bile içimden gelmiyor bazen. En yakın arkadaşlarım dahil olmak üzere herkes kendi derdine düştü büyüdükçe daha az görüşür olduk hepimiz. Doğanın kanunu, yaşam gailesi, yapacak birşey gibi klişe laflarla avunuyor, üzülmeye dahi vakit bulamıyoruz şimdilerde. Allah'tan evim ve sonrasında görüşebileceğimiz bir işim var da mızmızlanmıyorum kimseye :)
Şu hayatta görmeden ölür gidersem en çok ışınlanma olayını kaçırdığıma üzülürüm. Benim gibi aynı anda birçok yerde bulunmak isteyenler ve bunu sadece sevdikleri için yapanlara böyle bir hak tanınmalı.. Devlet bu konuda bir adım atmalı ve benim gibi normal hayalleri bile olmayan ütopiklere yardım etmeli :))) Şimdilik hayal olabilir lakin eminim onun da suyunu çıkaracağımız günleri göreceğiz, torunlarımız ve  millet olarak...

Madem hiç ölmeyecek, buralaradan göçüp gitmiyormuş gibi davranıyoruz, nelerden vazgeçtiğimizi ve herşeyi bırakabileceğimizi unutuyoruz bende hızlı yaşa genç ol felsefesine bir basamak daha çıkarak ışınlanabilmeyi isterdim, İtirazı olanlar? Olmayanlar? konu kapanmıştır...

Fazla yoğun insanlarda görülen bir rahatsızlık olsa gerek şu boş durunca kurma hastalığı.. Bakın senaryo yazmaktan değil kastım, ney nasıl olmalı, şöyle mi olur, nasıl oldu, bunlar benim başıma neden geldi veya ne güzel şeyler yaşadım, yaşıyorum keşke hiç bitmese tarzında aşırı doz düşünmelere kurma diyorum ben kendi adıma.. Mesela sürekli düşünüp kuran kadın şişer, sonra nedensiz veya çok saçma bir zamanda patlar. Eğer meşgulse erteler değilse n'apar n'eder ağzından baklayı çıkarır sevgili takipçi:)) Bırakabileceği hasara göre kaçın kaçabildiğiniz kadar.. Şu sıralar fazla düşünüyorum yine, tabir-i caizse, boşa koyuyorum dolmuyor, doluya koyuyorum almıyor desem yeridir. Belirsizlikler de yok hayatımda aslında ama dedim ya sessizlik ve sakinlik bana göre değil, ters reaksiyon gösteriyor bünyemde. .
Kuruntu veya takıntı konularından daha önce bahsetmiştim ki apayrı olaylar ve insanlar olarak karşımıza çıkıyorlar.. Benimki kafada kurma, rahmetli babannemde kurar kurar aynı şeyleri hatırlar hatırlatırdı karşısındaki insanlara. Unut artık geçti gitti derdik, dinletemezdik kadıncağıza..
Demekki bazı şeyler genetik miras olarak bana da geçmiş diyor ve tez zamanda yeniliklerle oyalanabilmeyi şu durağan rutinimden çıkabilmeyi ve sizlerle de paylaşabilmeyi temenni ederek aranızdan ayrılıyorum.
Şimdi araştırmam lazım gelen şeyler var. Aksiyonlarla döneceğim. Beni bekleyin anacığım :)