8 Aralık 2015 Salı

Bir mana var ''Sözlerimde''

Durun hemen kızmayın, başlamayın söylenmeye ''yine nerdesin sen? '' diye...Bazıları söyleniyor çünkü  uzun süre yazmayınca, ben de böyle başlamak zorunda kalıyorum yazılara :)

Bu sefer yazamadım, içimden gelmesine rağmen, şu blogun başına geçip de anlatamadım hayatın komik ayrıntılarını... 
Okadar çok detay vardı ki, ''korktum'' içinde boğulamadım.. En son döndüm dediğim yazımda  Rusya-Ukrayna seyahati ile ilgili güzel ve uzun bir yazı yazarak devam edecektim eğlenceli bloguma güya.. Nerdeyse adamlarla savaşa girececeğiz ben şimdi gezdiğimi-gördüğümü-yediğimi-içtiğimi nasıl anlatayım artık :) Zaten hemen sonrasında Alanya'da aile tatili, Kıbrıs kaçamağı ve devamında ufak çaplı geziler üstü üste geldi de geldi..
Hayatımda önemsediğim, etkilendiğim ne varsa yazamadığım bu dönemimde başımdan geçti.. Her zaman söylerim, birçok insanın birkaç ayda yaşadığı olaylar silsilesini ben çok rahat 1 haftada yaşayabilme potansiyeline sahibim.. ! En iyisi ve kötüsüyle hep böyle olmuştur bu durum lakin ben artık alıştım, alışamayanlar düşünsün der, artık ufak ufak ayrıntılara geçebilirim :)) Maddeler ile sıralayacak olursam:

-En son uzunca bir yurtdışı tatili yapmıştım.Sanırım 22.ülkeyi tamamladım ve gezdiğim gördüğüm turistik yerlerin yanına bir de soğuk milletin güzel tipli insanlarını ekledim listeye. Aslında söylenecek çok şey var haklarında ama zevkler ve renkler tartışılmaz diyerek şu Rusya-Ukrayna sayfasını şimdilik kapatıyorum belki ileride resimlerle birkaç madde yazarım fakat şimdi kısa kesiyorum. Çünkü davulun sesi gerçekten uzaktan hoş geliyor insanoğluna. İşin aslı bambaşka malesef oralarda. Giderseniz görürsünüz diyeceğim lakin ambargolardan sonra vize de gelir hacılığınızı başka biyerde tamamlarsınız sevgili beyler :) Ben de Tayland, Hollanda, Rusya gördüğümle kalır havamı da bir güzel atarım sizlere..
-Tatiller tam bitti derken işimden ve alışkanlıklarımdan ayrılmaya karar vermemle birlikte bir sabah süprizi ve en erken uçuşuyla soluğu Alanya'da ailemin yanında aldım. Havaların soğumaya başlamasıyla resmen ilaç gibi gelen, sudan çıkmadığım, teknelerin tepesinden çift burgu beş salto, şekilden şekile atlayarak geçirdiğim tatilin bitmesini hiç istemedim. Bittabi gerçeklere dönmem gerekiyordu, herzamanki gibi gidip-yaşayıp- evime tek parça geri dönmeyi başarabildim çok şükür. Zaten tek korkum, günün birinde dönmek istememek ve evimin uzaklarda olmasıyla başlayacak keskin dönüm noktasıdır.. Yani ilerleyen yaşımla beraber o düşünceye daha çok yaklaşıyor olmam.. İnsanlar yaşlandıkça konfor alanlarının dışına çıkmak istemezler oysa ki, bende niye tersine gidiyor bazı şeyler, hayrettt :)
-Sonraki aşamada ise herşeye biraz ara vermeyi yani bir  müddet çalışmamayı düşünmekle birlikte en yakın iş arkadaşlarımdan biriyle alışkanlıklarımıza kaldığımız yerden devam edip, bu sene içinde ikinci kez Kıbrıs'a kaçamak yaptık. Kasım ayında denize girmek, İstanbul'dan çıkar çıkmaz montları üzerimizden atıp parmak arası terliklere geçmek paha biçilmez bir rahatlama hissiydi. Alışverişi, dans etmeyi, fotoğraf çekmeyi bir kenara bıraktım, resmen evlenme teklifi alsam kış aylarını güney yarım kürede seve seve geçireceğime ve o adamın sözünden asla çıkmayacağıma dair emin duygular uyandırdı içimde :) Şaka yapmıyorum yemin ederim aynen böyle şeyler düşünecek kadar seviyorum sıcak memleketleri, mont-çorap-bot giymeden geçireceğim günleri... Her sene yıllık iznimi aynı yerde yani hiç kış olmayan güzel Kaliforniyanın harika Sandiego'sunda niye geçirdiğimi bilenler bilir bu yüzden.. (Bilmeyenler de renkli şehir isimlerinim üstüne tıklayıversin bir zahmet, orda yazılmışı var)
-Sözün özü sırf bu sene içinde bazı yerlere iki kez gitme nedenlerimin başını çeken-kesinlikle sıcak biryere kaçma isteğimden olacak ki-kısa aralıklarla Dubai, Ege ilçeleri, Kıbrıs ve Amerika'nın eşsiz sahilleri vaktimi ve naktimi bir güzel yedi... Kışın soğunu, yağmurunu, çamurunu sevmiyorum, hiç kusuruma bakmayın..
-Herşey bir yana bunca tatilden sonra sanıyor musunuz ki artık siz, eski siz olarak hayatınıza devam edebileceksiniz. Hayır, asla ! öyle bir dünya olmayacak. Bir kere aldığınız kilolar, çevrenizdeki olaylara bakış açınız, kazandığınız her parayı yeniden başka biryer için harcama isteğinizden bile kendinizi tanıyamayacağınız zamanlarınız olacak. Daha yeni geldim dur azcık oturayım yerimde, düzenli iş-spor ve aile hayatımı bozmadan devam edeyim, adamın/kadının biriyle mükemmel bir aşk yaşayıp geleceğimi planlayayım'' gibi cümlelerin yanından bile geçmeyeceksiniz, çünkü geçemeyeceksiniz !
O tek başınıza çıktığımız uzun yolculuklarda nasıl olgunlaşıyorsak artık, hayat gözümüze daha farklı gözükmeye, kararlar daha hızlı alınmaya başlıyor malesef.. Uzamayan saçlar, gitmeyen ilişkiler kestirip atılıyor yani efendim, kıssadan hisse :)
Bu nedenle önemli kararlardan önce uzak yollara gider döner yeni birşeye başlarım ben son bikaç senedir. Tavsiye ederim, kafa karışıklığına birebirdir. Giderken o kafa da yanınınızda gider ama döndükten hemen sonra da dağılır ya da çoktan ne yapması gerektiğini kesinleştirmiştir bile!
-Kafam profesyonel hayata dair dağılmaya çalışırken bir de ufak çaplı bir aşık olma vakası atlattı. Evet, evet yanlış okumadınız. Adamın tekine resmen aşık olduğumu anladığım anda dünyamın başıma yıkıldığını sandığım birkaç dakikam var şu ahir ömrümde benim de artık :) Tabi ki özel hayatımla ilgili asla ayrıntı vermeyeceğim lakin söylemek istediğim şey sadece şu cümleden ibaret olabilir.. Yanlış zaman yanlış insan, şarkı olsa resmen 'Kış Güneşi'.. Neyse ki aklımın uzaklarında bıraktığım ve tek tarafla sınırlı kalan ama hala çok güzel hislerimin olduğunu bana hatırlatan özel bir anı olarak hafızalara kazındı... Evet, Kasımda aşk başkaydı...
-Bir level daha atlayarak-yani olmayacağını anladığım herşeyde olduğu gibi-Aşk-meşk yalan şu anda felsefesiyle, kendi gerçeklerime ve kararlılığıma dönerek işimi kurmaya karar verdim. Eğtimim, tecrübelerim, çevrem ve yeterli naktimle birlikte güzel bir araştırma ve planlama aşamasından sonra  ise henüz yaşam standartlarımın altına inemeyeceğime ve düzenli bir iş hayatının bundan sonraki yaşantımda  önceliğim olduğuna kanaat getirmek çok uzun sürmedi. Başka bir hayatta görüşmek üzere spor kariyerime veda ettim :) Sizin uzaktan gördüğünüz gibi kolay ve eğlenceli bir hayat değil  çünkü O' şekerim, hiç boşuna ahlanıp vahlanmayın benim adıma. Benim kolumda altın bileziğim var  zaten (tecrübelerim ve eğitimim) istersem yine yaparım. Dont worry!
-2015'in son ayına girdiğimiz şu günlerde ise benim de kafam yerine gelmiş olmalı ki, dibini görmediğim suya dalarak değil, sevenlerimin ve fikrine-tecrübesine değer verdiğim kişilerin sözlerini dinleyerek ilerlemeye karar verdim. İşimden, beş seneye yakın bir zaman, çok severek ve tüm enerjimle ve amatörlükten profesyonelliğe adım adım geçerek çalıştığım şirketimden, alışkanlıklarımdan ayrılarak uzaklara gitmeyi, herşeye sıfırdan başlamayı düşündüğüm sırada kaçmayı değil kalmayı, öncelikle istediğim doğrultuda bir iş bulma tavsiyesini kabul ettim. CV'min hemencecik iki önemli kurum/kuruluşa gitmesi, aynı hafta iş görüşmeleri ve kabul edilmemle birlikte seçim yaparak, oyumuzu daha başarılı olacağını düşündüğümüzden yana kullanarak bonservis sürecimi de tamamladım. Bu süreç gerçekten çok hızlı ilerledi. Resmi olarak henüz 3 haftadır işsiz olmama rağmen, daha fazla dinlenirsem emekliye ayrılacağımı düşünen çok değerli bir büyüğüm & mentor yakınım desteğini kesin ve net belli ederek beni sıkıntılı iş arama & en iyisini bulma sürecimden men etti :) Teşekkürler, saygılar sevgiler kendisine tekrar tekrar...
İmzamı bile attım geçen hafta merak etmeyin , 2016 itibariyle yeni mekan-zaman-kişi üçlemesinden sizlere sesleniyor olacağım :)
-Maçlar, alışverişler, gece gezmeleri, eş-dost-aile yemekleri kesintisiz devam etti. detayları paylaşılacak cinsten harika yeni mekanlar ve sayısız film-kitap hatmedildi. İnsanın kendisiyle başbaşa kaldığı anlarda istemeden kişisel gelişiminde ilerlediği ise böylece ortaya çıkmış oldu. Hayatımda asla  izlemeyeceğimi sandığım türden filmler, okumayacağımı düşündüğüm kitaplar ve ciddiyetini tahmin dahi edemeyeceğim toplantılarda bulundum ya, ölsem de gam yemem artık :)))
Maddeleeeer, maddeler  böyle uzadıkça uzar, gittikçe gider. Bu hafta ise doğumgünleri kutlandı, belgeler toplandı, biletler kesildi ve bu seneyi uzaklarda kapatma kararı tarafımca alındı bile ey ahali..! Karar bir gecede alınır geri kalan herşey ise bir hafta da halledilir ''eğer siz gerçekten birşeyi istiyor ve bir yola çıkma gücünü kendinizde hissediyorsanız''..

Tanrım mahçup etmesin ve hayırlısını versin, benim gibi inanan, dua eden ve içi tertemiz olan herkese. Diğerleriyle uğraşmayı çoktan bıraktım zaten, onları Allah islah etsin, belediye zehirlesin, sosyal medya rezil-rüsva etsin :) Bana bulaşanların başına nelerin geldiği de malum, kendi başını herkes kendi yesin...
Herşey insanlar için madem, en iyisini , temizini ve dürüstlükle yaşayın en güzel günlerinizi.. Gelişmelerinizi not edin, geriye dönüp bakınca herşeye gülüp geçin. Hoş bakın, hoşçakalın efeeeeeenim :)