6 Haziran 2016 Pazartesi

Kırıldım, hatırlıyorum

Dünya herkesi kırar. Çok iyileri, çok nazikleri, çok cesurları. Kıramadıklarını da öldürür ! diyordu izlediğim bir filmde...

Açtım hemen araştırdım tabii ki, Silahlara veda adlı romanın sonunda, Hemingway “dünyanın herkesi kırdığını” yazıyor. “Kırmadıklarını ise öldürür. Çok iyileri, çok nazikleri, çok cesurları ayrım yapmadan öldürür. Eğer bunların hiçbiri değilseniz, sizi de öldüreceğinden emin olabilirsiniz, sadece özel bir acelesi yoktur.” demiş amcamız vakti zamanında.
Düşündüm taşındım, ne kadar doğru söylediğine şüphe duymadım lakin bir yeri atlamış kendisi sanki.. Bu dünyada vazgeçenler de ölüyor mesela ! Çok istediği birşeyden vazgeçenler, sonunu beklemeden gidenler, gittiği için ölenler, vazgeçtiği için pişmanlıktan ölenler, fiili olarak bedeni dünyada kalıp, dünya tarafından ruhu öldürülenler mesela... 
Tam anlamıyla içimi döke döke ağlayamıyordum iyi oldu bir film izleyip kendimi tetiklediğim. Tabi ki bir sahnede tipik kız modeli zırlayacak değilim ama kararları doğrultusunda etkiledi başrol oyuncuları ve yine senaryoya kendimi dahil ediverdim. 
Adam vazgeçmiyordu film boyunca. Fişi çekseydi kadın ölecekti, ilk sahnelerde kadın gitseydi de adam pişmanlıktan ölecekti. Direndi, bazen peşinden gitti bazen sessizce bekledi vs vs. Bittabi çok klasik bir senaryo fakat ince işlenmişti ruha dokunuyordu sadece kadın-erkek ilişkisi değil hayatımdaki her seçimi sorgulattı. her seçim başka bir kapıya açıldı. Gelinen noktaya baktığımda asla pişman değilim çünkü hep doğru zamanlarda vazgeçtim, kararınca direndim ve sonunda fişi çektim. Vazgeçenleri de çoktan öldürdüm. Umarım en üst satırdaki çok iyiler, nazikler ve cesurlar kısmında da ölmeden hergün öldürmeye devam etmez bu Dünya beni ve aynı şeyleri düşünenleri... 
Güzel seçimler yapabildiğimiz bir hafta ve hayırlı bir Ramazan başlangıcı olur umarım.

https://www.youtube.com/watch?v=uYUjbMk_zo0