27 Kasım 2019 Çarşamba

Değiştir...

Başlığıma bakarak şöyle bir şeylerin tahmininin yapabilirsiniz çok rahatlıkla... 
Eskiyi getir yenisiyle değiştir, söylediğin şeyi değiştir, kendini ve ruh halini sürekli değiştir, şarkıyı değiştir, eşyalarını ve ortamını değiştir... Bi tabii bu söylediklerimi gelgitli ruh haline sahip lanlar gibi sürekli değiştirmek anlamında değil aksine sağlıklı stabil ve tutarlı olabilmek istiyorsan beğenmediğin yönleri, olayları ve insanları değiştirmek anlamındaydı...
Lakin benim bahsedeceğim konu tam olarak ruh emici, kanını dondurucu sinirini sürekli bozucu olan arkadaş,eş dost şeklinde yıllardır yanınızda bulundurduğunuz  birileri varsa ve kan bağınız olmadığı halde bu zmana kadar neden yanınızda olduğunu anlayamadığınız sorunluları hiç durma değiştir !
B
en bu kanıya nasıl mı vardım? öncelikle kendime yaptığım yatırımlar (eğitim,seyahat ve olumlamalar) ile sonra da aşağıdaki maddelerin her birini zamanla farkettiğim insanlar tarafından üzülüp tecrübeyle sabitleyerek değiştirdim hem kendimi hem de çevremi...
Çok zor oldu bazı değişimler, özellikle uzun süredir devam eden alışkanlıklar ve mecburiyet gözüyle bakılan mefhumlar... Amma ve lakin işimi, sorunlu arkadaşlıklarımı ve düzenli negatifleri bir bir değiştirmeyi başarabildim. Kendileri değişmedi aslında ben onları yenileriyle değiştirdim diyebiliriz bu duruma kısaca :) Çok uzun zamandır yazmıyormuşum şu aşağıdaki maddeleri biyerde okuyunca aklıma geldi yazmadığım bile bu arada :)) neyse siz okuyun eğer bende bunlara dahilsem değiştirirsiniz beni de bu arada :) :) :)
1- Sürekli kişisel geçmişiyle ilgili hikayeler anlatanlar.
Bunlarda varlık kaygısı vardır. Aldıkları eğitimi, geldikleri aileyi yansıtamadıklarını düşündükleri için sürekli kısa geçmişlerinden, başlarına gelen en sıradan şeyi bile aşırı derecede överek bahsederler.
2- Sevgilisiyle/ eşiyle övünenler.Bunlar da ellerindekinin yetersizliğinin farkındadır. Sürekli onu överek, başkalarının gözünde daha değerli bir hale getirmeye çalışırlar ki, kendi değerleri artsın. Sevgiliniz sizi onun bunun yanında övüyorsa, bu sizinle ilgili değildir... Sizin üzerinizden sağlamaya çalıştığı pirimle ilgilidir. Ayrıca da sizi yetersiz görüyordur muhtemelen. İtibar etmeyin. Sevgisinden şüphe edebilirsiniz.
3- İki duble içip ne dediğini bilmeyenler.Alkol şişede durduğu gibi durmuyor elbette. Bunda hepimiz hemfikiriz. Ancak iki kadeh içip sallanmaya başlanan, ağzından çıkanı kulağı duymayan, ne yaptığını bilmeyen insanlar size sadece yük olacaktır. Ve uzun vadede zarar verecektir.
4- Durduk yere dedikodu yapanlar.Gıybet elbette ki hepimizi rahatlatır, sakinleştirir. Özellikle biriyle çözülmemiş bir davamız varsa onun gıybeti bizi daha çok ilgilendirir. Ancak sebepsiz yere, hiçbir sorunu olmayan insanların arkasından konuşanlardan rahatlıkla korkabilirsiniz. Büyük sıkıntı çıkarır bunlar başınıza. Niye? Anlatacak konuları yoktur, bir hayatları yoktur, muhabbet olsun diye onun bunun masasında hakkınızda bildikleri üç beş kırık bilgiyi sündürürler de ondan.
5- Üzerinizde baskı kurmaya çalışanlar, fazla sahiplenenler.Ah benim canlarım... Ellerindeki kaçıp gidecek diye ödü patlar bunların. Muhtemelen arkanızdan bir iş de çevirdikleri için onun ortaya çıkmasından korkar ve size resmen yapışırlar. Biri üstünüze fazla düşüyorsa, emin olabileceğiniz tek bir şey var: Size yalan söylüyordur. Kaçın kaçın!
6- Hayatınızla ilgili ileri doğru bir adım attığınızda dur diyenler.İlk kitap anlaşmamı yapmak için şimdiki yayın evimin kapısına dayandığımda sene 2006’ydı. O zaman arkadaş olduğum bir kız, delirmişti bunu duyunca. “Çok acele ediyorsun. Bak ben bile yapmıyorum...” Filan diye bir şeyler gevelemişti. Hiç unutmam. Bunu size ananız-babanız bile yapsa, ona bir şey anlatmayın. Fikrini sormayın. Gizli bir kıskançlıkla sizi durdurmak istiyor demektir.
7- Özel hayatınıza bulaşanlar.Sizin hayatınızı yaşamaya çalışır bazıları. Kararlarınıza müdahale etmeye, sevgilinizle aranıza girmeye çalışırlar. Utanmazlar, sizin adınıza, size hiç haber vermeden gider karşı tarafla konuşurlar bile. Sırf sizi paylaşamadıkları için... Sırf sadece onlara kalın istedikleri için iki yakanız bir araya gelsin istemezler... Tam bir gizli sosyopat modeli. Kaçın canlarım. Kaçın.
8- Size yalan söyleyenler.Yalanın biri de birdir, bini de. Yalanın büyüğü küçüğü olmaz. Biri size yalan söylemeye başladı mı arkası gelmez. Yakaladığınız yerde yüzüne vurun. Sonra da sessizce kaçın.
9- Boş vaatte bulunanlar.Bu da yalanın bir türü vallahi. Yapamayacağı şeyi söylemekten çekinmeyenden her şey beklenir. Salak oğlanlar vardır, flört etmeye başlarsınız, bir sonraki yılın tatil planını yapıp üç gün sonra arazi olurlar. Bunlar da o model. Çarşamba buluşalım dersin, plan yaparsın, son dakikada işi çıkar gelmez bunlar. İş için konuşursun “He he”der bir türlü icraat göstermezler. Kaçın bunlardan. Bunlardan herkes kaçsın.
10- Gereksiz duygu gösterisinde bulunanlar.Neden? Neden bana aşırı sarılıyor ve sevdiğini söylüyorsun, neden? Seni sevmem için. Yapma... İnsanlar yansıtma yöntemini çok sık kullanır. En gereksiz duygu gösterisinde bulunan, size en çok iltifat edenler, sizden en az hoşlananlardır. Ve muhtemelen içten içe ölmeniz için dua etmektedirler. Hissettikleri yansımasın diye kendilerini süslü sözlerle perdelerler. Bunu asla unutmayın.
11- Sürekli negatifler.Asık surat, yalandan bir bezginlik, hayata tutunamıyorum tripleri... Etraflarına negatif yayıp enerjilerini emerek, kendilerini besler bunlar. Bir bak, inanılmaz iyi hayatları vardır. Paraları vardır. Sevgilileri vardır. Ama o meymenetsiz suratları ve sürekli yakınan halleriyle sizin hayatınızı mahvederler. Bir zamanlar bir kızla arkadaştım. Zengin bir ailenin kızıydı. Tuvalet kağıdı olarak dolar kullanıyor, boğazda inanılmaz bir evde oturuyor, ilişkisi olmasına rağmen önüne gelen oğlanı ayartmaya çalışıyordu. Ve yine de mutsuzdu. Çok mutsuzdu. Berbat mesajları ve sürekli enerjisiz sesiyle kanımı emecek kadar mutsuzdu. Arkadaşım dediği herkesin arkasından iş çevirecek kadar mutsuzdu. Umarım bir gün gerçekten mutsuz olmayı başarır. Hedefi buydu.
12- En iyi fikir benim diyenler.Ah! Hiçbir fikri kabul edemez, en iyisini düşünen odur. En akıllı odur. İtiraz kabul etmez. Anlatılanı dinlemez. Mal gibi yaşar gider. Kütük kafalılar. Bunlarla sohbet bile edilemez.
13- Monolog severler.Bunlarla sohbet etmek imkansızdır. Sohbet edermiş gibi görünür, arada konuşmaya çalıştığınız anda sözünüzü kesip konuşmaya devam ederler. Sizin ne söylediğinizin onlar için bir değeri yoktur. Sayıklar gibi bir şey anlatırlar. Cevap beklemezler. Sadece onları dinlemenizi beklerler. Zaten inanın sizi de önemsemez bunlar. Sırf dinleyici olsun diye size konuşurlar.
14- Paragözler.Üçün beşin hesabını yaparlar. Ortak hesap ödemeye kalktığınızda bütün hesabı size yüklemeye kalkarlar. Sizi sömürmek için sizinle arkadaşlık ettiklerini net anlarsınız. Paraları olsa da hiç yoktur bunların. Sürekli paraları olmadığından yakınırlar. Banka hesaplarını açın bakın, sizden çok paraları vardır. Eee... Embesillik kolay değil. Faydasını görecekler tabii...
15- İşi düşünce arayanlar.Sadece ve sadece çıkarları varsa sizi arar, sorarlar. İşleri bittiğinde de defolur giderler. İliklerinize kadar size kendinizi kullanılmış hissettirmekten de çekinmezler. Siz arayın, asla size yardım etmezler. Telefonunuzda engelleyin, kurtulun.
16- Boş zaman kankaları.Sevgilileri olmadığında, paraları bittiğinde, etraflarında kimse kalmayınca sizi arayıp sorarlar. Sadece öyle zamanlarda sizinle görüşürler. Manitayı buldular mı ortadan kaybolurlar. Sevgilileri ya da başka arkadaş grupları için gözlerini kırpmadan sizi satarlar. Canlarım benim. Olmaz olasıcalar.
17- Faydacılar.Sizinle görünmek işlerine geliyorsa sizinle görüşürler. Ama birine nispet yapmak için ama bir ortama girmek için. Özellikle yeni ortam kovalamak için etrafınızda takılanlardan kaçının. O ortama girdikleri an, ilk iş sizi satacaklardır. Di mi? Di mi? Ah di miiiiy!
18- Halk adamı görünen ırkçılar.Sorsan sol görüşlüdürler, azıcık özüne in, aşırı iyi eğitim almamış, soyadı olmayan, belli bir kültürden gelmemiş herkesten tiksinirler. Siyasi görüşleri bile kendilerine yarattıkları dandik imajın bir parçasıdır. İçlerinde gizli birer halk düşmanı yaşar. Neden söz ettiklerini bile bilmezler. O kadar dar bir çevreleri vardır ki, aynen kendilerine benzeyen, kimse onların ne dediğini sorgulamaz zaten. Ne dediğini bilmeyen, bu salak sapilik arkadaşlardan  sakınalım. İnsan başta kendine dürüst olacak. 
19- Goygoycular.İşi gücü milleti yağlayıp ballayıp goygoylamak olan ortam kaypaklarıdır bunlar. Çeneleri hiç durmaz. Boş boş konuşurlar. Kimin yanındalarsa en sevdikleri odur. Diğer tarafı gömer, yerin dibine sokarlar. Goygoylamalarının somut bir amacı bile yoktur. Lan bu niye böyle yapıyor dersin... Cevap yok. Yapıyor, çünkü doğasında var. Yapıyor, çünkü canı öyle istiyor. Sorgulamayın. Uzaklaşın.
20- Herkesle çok iyi anlaşan, herkesi çok sevenler.Bir insan herkesi çok seviyorsa, bilin ki kimseyi sevmeyi bilmiyordur. Bir insan herkesle çok iyi anlaşıyorsa, bilin ki kimseyi umursamıyordur. Vardır böyle tipler. Herkese gülümser, kendilerinden tiksinen insanlara bile sarılır öperler. Size o kadar iyi davranırlar ki, kötü davranmaya utanırsınız, başınıza kalırlar. Size en iyi dostlarıymışsınız gibi davranır, yapışırlar... Samimiyetsizler. Uzak durun. Uzak.

22 Nisan 2019 Pazartesi

Yıl olmuş 2019...



Başlıktan da anlasilacagi uzere yeni bir yila girdik coktan... Ben hala ayni seyleri yapmakla yeni seyler denemek arasinda mekik dokuyorum. Eylulden itibaren yasanilan degisiklikler sayilacak gibi degil lakin yine dondum dolastim kurkcu dukkanindayim 😛 

En son yazdığım tarihe ve içeriğe bir baktım ki.. Oh noooo ! konular nasil birikmis, ozet gecsem yine destan olacak 😲 en iyisi ufak ufak aklima gelenleri yazmak yerleri kisa gecmek sonra detaylandirak icin konu basligi acmak..

Efendim ben bu sure zarfi icinde sirasiyla yuksek lisansa basladim, cok guzel insanlar taniidim, kendimi gelistirebilmem adina harika bir bolumde yer aldim (MBAMaster of Business Administration) hergun is satti bitiminde universiteye muthis zorlu derslere girdim, kah uyudum kah uyandim kah zorlandim kah kendimi asiri caliskan ve zeki hissettim. Lakin universiteden mezun oldugum yildan itibaren cok zaman gectigini farkedince ve hergun isten sonra zorlanmaya basladim. yeni yil itibariyle mevcut isimden ayrilinca okulumu da ilk donem itibariyle biraktim. Totoma zor gelmedi lakin hevesimi aldim ve ogrencilik zamaninda guzelmis diyerek kendimi teselli etmeye basladim. Pisman degilim sadece zamani değilmiş diyerek bu defteri kapattim.
Son isyerimden yaklasik 1,5 sene sonunda ayrildim. Kariyer hedeflerim ve mevcut sartlarim tutmadi ve evden is arama surecine girerek yine inzivaya çekildim. Henuz calismaya baslamadim ama dinlenmek yetti sanirim bu aranin fazla uzamamasi gerekli yoksa sonraki gunlerde cok zorlanacagimi simdiden hissediyorum😏 Tek sansizligim ulkenin enterasan donemlerinde isten cikmak oluyor dolayisiyla fazla mizmizlanamiyorum. Millet is bulamiyor  sen niye mevcut yerden ayriliyorsun is bulmadan diye sorarlar adama.. Bende derim ki "'hayirdir siz keyfimin kahyasi misiniz?'' 😆😈 neyse cok sukur ki guzel is tecrubelerim, referanslarim ve istedigim yer olana kadar bekleyecek cesaretim var. Allah yolumu yolunuzu acik etsin, hayirlisini versin 🙏
Çalışırken olduğu gibi dinlenirken de gezmeye gormeye ogrenmeye devam ediyorum. gecen hafta Ayvalik onesi Lyon- Fransa, bir onceki hafta da Koln- Almanya''daydim onceki ay da Oslo-Norvec''teydim vs vs. Hepsini begendim, hepsine de farkli arkadaslarimla gittim diyebilirim. Sabit oturdugum günlerde tek tek gordugum yerleri yazarim umarim.
Bu dinlenme surecini daha verimli gecirmeye karar verdigim uzere aktif olarak spor hayatima donmek istedim. PT esliginde Kickboks derslerime devam ettim ve yuzmeye başladım. Ha diyeceksiniz ki 'kizim sen ne zaman sabit durdun da duzenli olarak spora gittin? zaten gidemedim 😃 1 hafta duzenli devam etim sonra ya gorusmeye ya yurtdisina ya maca gittim. Ya hastalandim ya hocamin isi cikti.. Neyse onemli olan katilmakti diyerek duzenli yuruyuslere ve acma-germe hareketlerine devam ediyorum. En iyi yapilan spor hazir oldugunda ve acik alanda yapilan sporlardir diyerek bu konuyu da kisa kesiyorum lakin siz lutfen hareket etmekten duzenli beslenip hayat tarziniza entegre etmekten vazgecmeyin. Bu da bir baska blog yazimin konusu olacak cunku 👍👍
yeni yila bu sene ailemle ve istanbulda girmek kismet oldu. Genelde yurtdisi gezilerinde olmaya gayret gosterirdim ama dunya karisik malum ve en kaliteli zamanlar yine aileyle gecirilenler oluyor. Cok onyargili gittigim bogazdaki bir balik restoraninda bu denli eglenecegimi hatta heryerim tutulana kadar dans edip oynayacagima hayatta ihtimal vermezken 2019a hoplayip ziplayarak girmis oldum. Umarim tum sene oyle devam ederim. Daha okadar dans edecegim bir ortama girmedim, dugun dernek sezonu da acilmadi ama umutluyum. Yine okadar eglenecek ve kafa dagitacagiz 😍 sagligimiz afiyetimiz yerinde olsun da hepsi sirayla gelecek: Mutluluk basari para ask mesk...
ask hayatim bi enterasan musadenizle yorumsuz gececegim bu bolumu bu seferlik. Hisleriminizin ve kalbimizin sesinin  bizi bu kadar yonlendirdigini bilmezdim diyerek susuyorum...
Geçtiğimiz hafta ise 2-3 günlüğüne izmir e uçtum ve tek bir kent kart ile  heryeri gezdim tüm toplu taşıma araçlarını deneyimledim ve çok güzel sahil yürüyüşleri yaptım. Karşıyakası, Güzelyalısı Konak ve Bostanlısı derken epey bir semtinde zamn geçirme fırsatım oldu. Yaşam alanları büyük ve tertemiz alanları ücretsiz internet ve şarj alanları ile kendi ülkemde değil gibiydim. Bir yandan şaşırırken diğer yandan da gurur duydum. Bunları da ayrıca seyahatlerimi detaylandırdığım bir blog yazımda anlatmak isterim sizlere. 
Bir geleneksel FB-GS derbisini kazasız belasız ve berabere bir şekilde atlattık. Son 20 senedir Kadıköyde bizi yenemeyen cimbomlu arkadaşlara da selam olsun :) Daha cok beklersiniz, nice 20, 40, 60 yıllara...
Son olarak bir yerde okudugum ve mutlaka uygulamak istedigim bir yaziyi sizlerle paylasmak istiyot ve yeni yıl hedeflerine bir de vazgecmeyi ekleyin diyor asagidaki paragraflari dikkate almanizi diliyorum. Esen kalin mutlu yasayin...
Yeni yılın başlangıcı yeni hedeflere ulaşmanız için vesile olsun. Okuyun, koparın ve buzdolabının üzerine asın. Her gün aklınızda olsun.

• Geçmişte kalan şeylere üzülmekten• Her şeyi kontrol etmeye çalışmaktan• Bilmediğiniz şeylerden korkmaktan• Sağlıksız ilişkilerden• Değiştiremeyeceğiniz şeylere üzülmekten• Kendinizi diğer insanlarla kıyaslamaktan• Partnerinizi değiştirmeye çalışmaktan• Başkalarının sizin hakkında ne düşündüğünü düşünüp endişelenmekten• Sosyal medya bağımlılığından• Gerçekçi olmayan beklentilerden vazgeçin.

“MUTLU İNSANLAR, HER ŞEYİN EN İYİSİNE SAHİP OLANLAR DEĞİL, SAHİP OLDUKLARINI KAYBETMEYECEK KADAR ÇOK SEVENLERDİR.” CHARLES BUKOWSKI