25 Temmuz 2014 Cuma

Bayramın Cuması

Bugün cuma ve tatile girdiğimiz bir cuma olduğu için ekstra güzel... Herzaman söylerim deliye hergün bayram ama hergün tatil havasında geçmediğine göre bu günlerin tadını çıkarmam gerekiyor :)

Sizde yaşamak için tatil yapanlardan mı yoksa tatil yapmak için yaşayanlardan mısınız ona karar verin öncelikle. Sonra da sevdikleriniz ve tüm aile fertlerinizle buluşup vakit geçirebileceğiniz planlar yapın standratlarınıza ve zevklerinize göre. Ben bayram dönüşündeki 2 günü birleştirip kaçıyorum. Dönebilirsem anlatacağım çok şey olacağına eminim :)))

Şimdiden, sağlıklı huzurlu ve mutlu bir bayram dilerim. Hoşçakalın ve diğerlerine nazik davranın...

Benim gibi aracınızla yola çıkıyorsanız da güzel bir cd yapın ve yolda kalmanın tadını çıkarın zira dikkatli olmanız da en büyük ricam...

Tatilimiz mübarek olsun :))))))))

24 Temmuz 2014 Perşembe

Yenilen-me :)

Bilmiyorum tekrar tekrar söylememe gerek varmı ama üniversitede spor yöneticiliği okuduğum, şuan pasif olsam da vakti zamanında epey aktif bir spor hayatım olduğunu herkes bilir. Şirketimizdeki sağlıklı yaşam ve spor konularını da yakından takip eder fikrim alınırsa sonuna kadar desteklerim.

Ama nedense bitirme projemi uzmanlık alanımda terapatik rekreasyon  yaptığımı unutuyorum. ( Rekreasyon kelime anlamı olarak; yenilenme, yeniden yaratılma veya yeniden yapılanma anlamına gelen Latince ‘recreation’ kelimesinden gelmektedir. Rekreasyon bölümü ülkemizde her ne kadar duyulmamış olsa da, gelişmiş ülkelerde oldukça popüler bir bölümdür)

Yöneticilik bölümünün diğerlerinden ayıran en önemli özelliği herşeyi bilmek zorunda olmanızdır. Yani uygulamalı ve teorik olarak tüm ayrıntılarıyla öğrendiğiniz insan anatomisi (fizyoloji-biyoloji-kinesyoloji-psikoloji) ve spor olgularını tüm yaşamınız boyunca nasıl yönetebileceğinizi bilmelisiniz. Biliyor muyum? EVET Uygulayabiliyor muyum? HAYIR :))
Neyse ayrıntılarda boğulmadan size bu sabah okuduğum bir röportajı örnekliyorum. Bir bölümünü direk alıp yayınlıyorum çünkü ne demek istediğimi en güzel kanıtlar nitelikteki cümleler aşağıdaki paragraflarda yer alıyor. Keyifle okumanız dileklerimle, hoşçakalınız...
Akdeniz Üniversitesi Rekreasyon Bölümü’nde öğretim üyesi olan Yard. Doç. Dr. Faik Ardahan diyor ki: 
Ben rekreasyonu; bireyin özgür zamanında zevk almak ya da bazı fiziki, toplumsal, duygusal davranışları kazanmak için yaptığı etkinlikler ya da deneyimler toplamıdır diye tanımlamaktan çok keyif alıyorum. Diğer bazı tanımlarda ise bireyin uyku, çalışma ve zorunlu yaşam gerekçeleri dışında kalan zamanı dilediği gibi geçirebilme boyutunu tarif eder ama rekreasyon kelimesinin yaşamın içinde her şekilde her boyutta olmasını tarif eden biz akademisyenler artık zorunlulukları da rekreasyon boyutunda değerlendiriyoruz. Recreate ederek yani yeniden yaratarak ve canlandırarak ders anlatan bir hocanın anlatacağı dersi çok daha keyifli bir hale getirebileceği, ev hanımının ev işlerini yaparken ya da bir annenin çocuğuna bakarken bu eylemleri yerine getirebilmesinin yanında hem amaç hem de etkinliğin tasarımını değiştirerek yaşamı daha anlamlı ve keyifli bir hale getirebileceğine inanıyoruz. Çeşitli bilimsel araştırmalar da bunun kanıtıdır. Dolayısıyla rekreasyon uyku dışındaki tüm yaşam alanlarımızın içinde olabilecek, yeniden yaratılarak, canlandırılarak bireyin iyi olma halini sağlayan bir uygulamalar, sorgulamalar bütünüdür. Hatta ben ona paradigma değişikliği diyorum.
Kurumsal alanda faydaları nelerdir?
İster özel sektör, ister kamu sektörü olsun; organizasyon içerisindeki bütün işler insanlar tarafından tasarlanır ve yapılır. İşini seven ve işine istekle gelen mutlu bir insan, yüksek verimlilikle çalışır ve dolayısıyla işletmelerin, kurumların veya markaların diğer kurumlar, işletmeler ve markalarla olan rekabetinde avantaj yaratan bir unsur oluşur. Mutlu çalışan daha az hata yapar, daha az iş kazasına sebep olur. Ekip içerisinde sinerji yaratacağı için çalışma arkadaşlarını pozitif yönde etkiler. Rekreasyonun aynı zamanda bireylerin uyuşturucu, bağımlılık ya da şiddet gibi temel bir takım olumsuzluk olarak tarif edilen davranışlarda bireyin uzaklaşmasını sağlayan bir önemi de bulunmaktadır. Rekreasyonu açıkçası; bireyi, kurumları ve toplumsal hayatı baştan sona değiştiren sihirli bir değnek gibi düşünebiliriz. Bugün çok değişik alanlarda uygulanabilir. Örneğin sanayi rekreasyonu. Sadece üretim ve hizmet işletmelerinde çalışan işçilerin mesai saatleri dışında veya mesai saatleri arasında yapabilecekleri rekreatif etkinlikler sanayi rekreasyonuna bir örnek teşkil etmektedir. Bir saatlik öğlen tatilinde masa tenisi, bilardo, dart ve çeşitli zeka oyunlarının olduğu bir odada işçilerin çeşitli aktiviteler yapması kendilerini yenilemelerini sağlayacaktır. Böylece işletme de işçilerinden daha iyi performans elde edecektir. İşçiler de yaşam kalitesini arttıracaktır.
Hastane rekreasyonu ya da terapatik rekreasyon; hastanede çalışanların, hemşirelerin, doktorların, hasta bakıcıların hatta hastaneye günübirlik gelen ziyaretçilerin, hasta yakınlarının veya sürekli kalan hastaların tedavi öncesi, tedavi sırasında ve tedavi sonrasında yaşamla ilgili adaptasyonunu sağlamak ve iyileşmenin daha hızlı ilerlemesi için yapılan aktiviteler toplamıdır.
Okullar; ilköğretim lise veya üniversiler.. Burası; insanların hergün gelip gittiği hatta bazılarının burada yaşadığı bir kasabadır. Burada yapılacak sportif, sanatsal ve kültürel faaliyetler kampüs rekreasyonu olarak adlandırılır.
Turizm rekreasyonu; bireyin herhangi bir kazanç gözetmeksizin bir yerden başka bir yere bir süreliğine, dinlenmek, gezmek, eğlenmek, keşfetmek amaçlı gidişi rekratif etkinlik olarak kabul görür. Otellerde yapılan aktiviteler de buna örnek gösterilebilir.

23 Temmuz 2014 Çarşamba

Sen olmuşsun...

Sosyal ortamlarda hızla yayılması, büyük kitlelerin belleklerinde uzun süre yer almaları bakımından, görsellerin yanı sıra bazı yazılar gerçekten okumaya saklamaya ve paylaşmaya kaydadeğer görünüyor. Herkesin bildiği fakat uygulayamadığı YADA kendine bile itiraf edemediği konu başlıkları benim blogumda sıkça yer alacak bundan sonra. Çünkü kişisel gelişim kitaplarını okumaya vaktiniz olmuyorsa bu kısa notlar daha etkili oluyor diye düşünüyorum...Okuduğum bir yazıyı kendime uyarlasam nasıl olur dedim ve aşağıdaki sonuçları çıkardım. Hadi darısı başınıza ;)

 Ufak şeyleri dert etmiyorum çünkü , hayatı olduğu gibi kabul ediyorum. Erkenden kalkmaya da alıştım. Tenkit etme isteğimi bastırdım, bıraktım herşeyi oluruna bu nedenle ara sıra canım sıkılabilir bu süreç doğaldır. Herşeye hakim olmaya çalışmıyorum ama birşeyler öğrenmeye her daim açığım insanların gözlerine bakıyor ve gülümsüyorum, çoğu zaman başkaları haklı olabilir sorgulamıyorum. Herkesin onayını alamayacağımı unutmuyorum, hergün vaktimin birazını minnettarlık için harcıyorum, hizmeti hayatın bir parçası haline getirdim, sevgi kapasitemi geliştirip hayatımı sevgi ve saygı ile doldurdum, gerçeği olduğu gibi kabul ediyorum çünkü hayat hiç adil değil ! diyor ve sevdiklerinin hayatında önemli bir paya sahip olarak dedittirebiliyorsan zaten sen olmuşsun arkadaş ;))

Ayrıca İslam aleminin Kadir Gecesinde, dualarınız kabul günahlarınız af ve mübarek gününüzün hayırlara vesile olmasını diliyorum.. Çok huzurlu olun inşşşşallah...

22 Temmuz 2014 Salı

Bilgilendir-me !

Yine bir haftasonunu geride bıraktık ve yine benim anlatacağım çok şey var...

Gündem maddesi olsun veya olmasın benim hayatımda çok önemli yerler ediniyorsa insanların olayların ve mekanların kritiği yapılır paylaşılması gerektiği kadarı ise buradan da paylaşılır.
Haftasonu güzel kutlamalar ve eğlenceli anılarımı ayrıca tek birgünde uzun uzun anlatmak istiyorum. Şuanda daha öncelikli olarak canımı sıkan bir haberi gündeme getirme niyetindeyim çünkü. Canımı sıkmasının tek nedeni ise insanların cahilce ve körü körüne birşeylere inanıp, prim verip , hatta kendi yapmıyormuş, kullanmıyormuş yada çok bilinçli, farkındalık yaratan insanlar gibi yaşıyormuşçasına ortalara dökülmesinden kaynaklanıyor. Hemen bir örnek vermem gerekirse, bankalarında, evde kullandığı tüm ürünlerde,  bağımlısı olduğu tüm sosyal medya ve teknolojısınde, gittiği restaurantlar ve yediği içtiği neredeyse tüm ürünlerde ithal markalar ve ürünler kullanan bazı kesimin ara sıra ortaya çıkıp karalama kampanyası yapmasını ben hiçbirzaman anlayamadım, anlayamayacağım da !

Şuan renkleri altında fotograf yayınladığım şirketimin de dünyanın en büyük markaları arasında olması sebebiyle değil, ülkemizin telefon hattının bile bir dış gücün elinde olmasından ötürü sesini çıkarmayan kişilerin kalkıp 2 markaya takılmasından bahsetmek istiyorum. Evine alıp sürekli kullandığın ürünleri niye karalamaya çalıştığını merak ediyorum. Çoluk çocuğuyla o restauranlara giden ailelerin çok bilinçli gibi davranmasını ama arka planda herşeyden bi haber yaşamasını hazmedemiyorum belkide...

Bizlerin, sadece televizyonlarda görüp sanki hiç başımıza gelemezmiş gibi izlediğimiz savaş-terör ve acımasızca artan ölümler gerçekleşiyor. Bunlara sesini çıkarmayan insanlığın ısıtıp ısıtıp aynı konuları ortaya çıkarıp gündem değiştirmesinden sıkıldım-sıkıldık artık !
Bu nedenle son günlerde çeşitli platformlarda Coca-Cola’ya yönelik asılsız iddiaların gündeme getirildiğini üzülerek izliyoruz. Biraz açıklamada bulunmak gerekirse;
 
Coca-Cola şirketi, 128 yıl önce ABD’de kurulmuş olan, % 100’ü halka açık uluslararası bir şirket konumundadır ve dünya coğrafyasında çok çeşitli ekonomik, siyasi ve dini rejimlerden oluşan birbirinden farklı 206 ülkede faaliyetlerini yürütmektedir. Şirketimizin herhangi bir ülkeyi, hükümeti, herhangi bir ülkenin politikalarını, siyasi ya da dini inancı desteklemesi söz konusu değildir. Bu çerçevede Coca-Cola’nın gelirinin İsrail’e aktarıldığı iddiası da tamamen gerçek dışıdır.
  • Coca-Cola Filistin’deki 3. en büyük işveren, 5. en büyük yatırımcıdır.
  • Coca-Cola şirketi 1998 yılından bu yana Filistin’de faaliyet göstermektedir.
  • Coca-Cola’nın Filistin’de 3 fabrikası, biri Gazze’de olmak üzere 7 satış ve dağıtım merkezi bulunmaktadır.
  • Coca-Cola, 350 Filistinliye iş olanağı sağlamakta, Coca-Cola faaliyetleriyle ilişkili yan sektörlerden ise 3,500 aile geçimini sağlamaktadır.
Türkiye’de de doğrudan 3 bin dolaylı olarak 30 bin kişiye istihdam sağlayan Coca-Cola olarak, 50 yıldır Türkiye’de ekonomiye güç vermek üzere faaliyetlerimizi sürdürmekteyiz.
Coca-Cola’ya yönelik son günlerdeki iddiaların tamamen gerçek dışı olduğu kamuoyuna duyurulur.
Kendi adıma saygılarımı ve sevgilerimi sunar, o güzel aklınızı böyle her gördüğüne ve araştırmadan her duyduğuna yoran insanlardan olmamanız dileğiyle hoşçakalın derim :)