27 Haziran 2014 Cuma

Giyim-Kuşam-Yaşam

Cuma günleri Free Friday biliyorsunuz ki, hem bana, hem özel kurumlara hemde bloguma :)

Her istediğimi yazabilirim bugün blogumdan ve sınırları aşmadığım müddetçe (kurum prosedürüne uygunluk) her tarz giyim-kuşam ile gelebilirim işyerimdeki masama. Bugün kendimi şirketten çıkıp Mykonos'a yada Bodrum'a uçuracakmışım havasında hissediyorum, tiril tiril beyaz elbisemle -topuklu ayakkabılarım ve mavi turkuaz küpelerimle...
Değişen günlük modum ile hergün farklı bir tarzda,rahat ve şık olmayı seviyor olsam da idealimdeki yaşam tarzı beyaz t-shirt ve parmak arası terlikten yanadır. Mavi boncuklar ve uçuşan saçlar ile hayal ettiğim yaz planlarımı gerçeğe dönüştürmek üzere de bugünü bitireceğim.
Amma velakin, sırf moda olduğu için değil, üzerinizde taşıdığınız herşeyi kendinizle bütünleştirip farkındalık sağladığı üzere giymenizi öneriyorum. Simsiyah ve sadece tek tip giyim türünden çıkıp özgürce renkli dünyalara girebilmek için önce rahat olduğunuz giysilerinizden başlamanızı tavsiye ediyorum ve ayrıca kilolarıyla başı dertte olan herkese aşağıdaki listeyi sunuyorum...
Şimdiden iyi tatiller ve rahat günler dilerim efenim...

Kendi bedeninizi giyin!

Hayır, her şeyi bir beden küçük alınca siz de otomatikman o bedene inmiyorsunuz. Tam tersine kıyafetlerin üzerinize tam oturması için tam bedeniniz neyse onu almalısınız. Size dar gelen bir kıyafet kusurlarınızı haddinden fazla ön plana çıkaracak, bol gelen bir kıyafetse kusurlarınızı ikiyle çarpacaktır. Bu yüzden ne bol ne dar, tam bedeninizi seçin ve giyin.
Vücudunuzu tanıyın!

Daha ince görünmeye çalışırken vücudunuzu iyi tanımak, bence en önemli madde. Bir kere vücut tipinizi ve sevdiğiniz sevmediğiniz bölgelerinizi belirlediniz mi gerisi kolay. Mesela bel bölgenizin yeterince ince olmadığından mı şikayetçisiniz, dökümlü bluzlar, su gibi akıp giden düz gömlekler, V yakalar tam size göre. Kalçalarınız mı geniş, gelsin koyu renk pantolonlar, çan etekler. Ayrıca vücut tipinize göre aksesuarlarınızı da stratejik kullanmanızı öneririm. Örneğin, büyük kolyeler ile dikkat çekmek istediğiniz üst bölgenizi ön plana çıkarabilirsiniz.

Saçlarınızı toplayın!

Yüzünüzün yeterince ince olmadığını düşünüyorsanız bir de saçlarınızı tepeden at kuyruğu yapın ve öyle bakın. Bu saç modeli yüzünüzü daha ince ve uzun gösterecektir.

Doğru iç çamaşırı giyin!

İnce görünmeye çalışırken dışımıza giydiklerimiz kadar içimize giydiklerimiz de önemli. Kalçalarınızdan şikayetçi iseniz onları toparlayacak iç çamaşırları tercih ederek bu problemi ortadan kaldırabilirsiniz. Aynı şekilde göğüslerinizi de doğru beden ve doğru model sütyen ile daha derli toplu gösterebilirsiniz.
Baştan aşağı tek renk giyin!

Daha ince görünmenin başlıca taktiklerinden biri de baştan aşağı tek renk giyinmek. Desenli kıyafetler ve farklı renklerdense, desensiz düz ve baştan aşağı tek renk giyinmek, boyunuzu uzun dolayısıyla vücudunuzu da daha ince göstermenize yardımcı olacaktır.

Bronzlaşın!

Bronz bir cilt her zaman daha ince bir algı yaratır. Peki kış günü nerede bronzlaşacağız derseniz tek çare solaryum değil. Özellikle de özel geceler için bronzlaştırıcı kremler kullanabilirsiniz.

Kendinize güvenin!
Son ve en önemli maddeye geldik. Ne giyerseniz giyin, giydiklerinizin size çok yakıştığını bilin ve bunu düşünerek yürüyün. Kendiniz olun ve kendinize güvenin. Bu özgüven postürünüze ve yürüyüşünüze de yansıyacaktır. İyi ve dik bir duruş, güvenli bir yürüyüş her zaman karşınızdaki insanları en çok etkilen şeydir.

25 Haziran 2014 Çarşamba

Su İç-me

Yakın çevremde anatomik ve fizyolojik herşeyi bilen ve kendine birtürlü uygulayamayan bir kişi olarak tanınırım. Yani özetle size latince olmak üzere bütün vücut aktivitelerini (kas-kemik-eklem ilişkisi) sayar, program yazar, birçok tahlili analiz eder ve terzi misali kendi söküğümü dikemem :)

Bugün yine bir arkadaşım 'yürürken su içilmezmiş' diye departman içi konuşurken otomatik cevap vererek ' evet içilmez çünkü bilimsel ve dini söylemleri var diyerek direkt açıklama yaparken buldum kendimi. (Ah şu açıklama yapma hastalığım! )
Neyse ki, sonra yaptığım araştırmalardan da gördüğüm kadarı ile evet ayakta yani yürür poziyonda su içme alışkanlığımız aslında bir zararmış. Aynen spor öncesi ve sonrasında bol su içmenin zararlı olduğu ve bunu da kimsenin bilmediği gibi şaşırmamıza neden oluyor değil mi?
Bazı şeyler bize çocukluğumuzdan bu yana günah, ayıp yada yasak şeklinde öğretilmiş olsa da birçok konunun altı boş değil, bilimsel açıklamaları ile aşağıda mevcuttur efendim :)
EE tabi eğitim hepimize şart diyor bugün de köşeme çekiliyorum:)
Ağzımızdan başlayarak boşaltıma kadar uzanan sindirim yolculuğunda eğer ayakta durur pozisyonda su içersek, sıvı ve içeriğinde faydalı mineraller midede değerlendirilmeksizin doğrudan on iki parmak bağırsağına geçer. Uzmanların yaptığı araştırmaya göre midemizin pozisyonu duruşumuza göre farklılık gösterir: Şöyle ki, ayakta içilen sıvı doğrudan on iki parmak bağırsağına geçer ve midede belli bir süre tutulmayan suyun faydasını göremeyiz. Bu nedenle su/sıvı birşeyler tüketirken oturmamız doğru olacaktır böylece içtiğimiz sıvı önce midede birikir, midede bulunan asitler sayesinde mikroplar imha edilir ve sonrasında on iki parmak bağırsağına geçer. Bu durumda oturarak su içme usulüne uymakla insan kolera dahil, bir çok hastalıklarından korunmuş olur.
Ayakta su içmenin tıbben zararları olmasının yanı sıra dinimizde de Peygamber Efendimiz tarafından söylenen hadisler yer alıyor.
(Eğer ayakta su içen kimse midesine verdiği zararı bilseydi içtiği suyu şüphesiz ki geri kusardı" (Abdürrezzak 10/427 hadis 19588).
"Sizden biriniz ayakta su içmesin. Her kim unutur da içerse kusmaya çalışsın" buyurmuştur (Müslim eşribe Hadis 116)


 

24 Haziran 2014 Salı

Uyku ve Diet


Haftasonlarından sonra istediğim tek şey güzel bir uyku ve dietle kendini yenilemiş bir vücud !

Genel olarak söylemem gerekirse her haftasonumdan sonra böyle hissediyorum. Dinlenme biçimim bir fiil hareketli olmak, mekan-zaman ve kişi değiştirmek olduğu için sanırım ki enerjimi eşit olarak haftaiçime kanalize edemiyorum. Mesela dış görünüş biçimimde pazartesi günlerine çok klasik başlıyor, cumaya doğru sporlaşan bir görüntü, enerjimde ise artan bir performans sergiliyorum.. Kendi içimdeki ivmelenmem enterasan yani anlayacağınız :))
Geçen hafta izinli olan iş arkadaşlarımın desteklenmesi dolayısıyle nasıl geçtiğini anlamadığım iş günlerimin acısını haftasonu yazlığa kaçarak sonuna kadar çıkardım.. Yemek-içmek-uykusuz kalmanın hakkını benden daha fazla kimse veremezdi herhalde :) Dans etmek, şarkı söylemek ve yüzmek ise dağılma düzeyine gelince ancak anlam kazanıyor bende :))
Eminim böyle yaşamayı çok seven yada asla bu tarzı benimseyemeyecek olan takipçilerim vardır. Ancak aşağıda bahsedilenler tüm insanoğlunun işine yarayabilecek türden bakım-onarım-uygulama listesi niteliğindedir. Keyfiniz ve sağlığınız bol olsun. Salı günü itibariyle sakinlik dilerim =)

Uyku insanoğlunun vazgeçilmezi. Vücudun kendini yenilediği, kas yapım ve onarımının devam ettiği zaman dilimi uyku. Gün boyunca uyuduğumuz uykunun süresi de vücut ağırlığımız ve vücut yağ oranımız ile yakından ilişkili. Yeterli uyuyamayanların kilo alma riskinin daha yüksek olduğu kanıtlanan bir bilimsel gerçek. Yapılan son araştırmalar günde 8 saat uyuyanların 5 saat uyuyanlara göre %56 oranında daha fazla yağ kaybettiklerini ortaya koydu. Ayrıca günde 5 saatten az uyuyanların, normal uyku süresini tamamlayanlara göre günde ortalama 300 kalori fazla aldığı da biliniyor. Bunun tek sebebi uyuyamamanın verdiği gerginlik veya uyanık kalmak ile harcanan enerji değil. Uykusuzluk, iştah dengesini alt üst edebiliyor. Yine yeterli uyumayanların tatlı besinlere daha fazla ihtiyaç duyduğu da biliniyor.
Eğer uykusuzluk çekiyorsanız, gözlerinizi kapatıp koyun saymanıza gerek yok. Bazı besinleri ve içecekleri tüketmek daha rahat uykuya dalmanıza yardımcı olabilir. İşte rahat bir uyku için Diyetisyen Gizem Şeber’in önerileri;

Süt için: Yıllar boyu uyku annenizin uyku öncesi size süt getirmesinin bir sebebi var. Süt ve süt ürünleri içerdikleri triptofan isimli aminoasit sayesinde uykuya daha kolay dalmanızı sağlıyor. Triptofandan zengin diğer besinler ise kuruy
emişler, muz ve bal.

Masum karbonhidratlar tüketin: Karbonhidratlı yiyecekler, süt ürünlerinde bulunan triptofanın uyku süresince kanda maksimum düzeyde kalmasına yardımcı oluyor. Geç saatlerde yanlış karbonhidrat tüketimi ciddi anlamda kilo almanıza yol açabilir, bu nedenle masum karbonhidratları tercih etmek gerekiyor. Çoğu insanın sıklıkla yaptığı gibi peynir-ekmek ikilisi yerine; süt ve müsli, yoğurt ve kuru meyve, ayran ve 1-2 kraker daha sağlıklı ve masum seçimler.

Ara öğün tüketin: Yatmadan 1-2 saat önce tüketeceğiniz hafif bir ara öğün uykuya dalmanızı kolaylaştırır. Bu saatlerde tüketeceğiniz ağır yiyecekler ise midenizde fazla doluluk yaratacağından uykunuzu iyice kaçırabilir.

Az yağlı besinler tercih edin: Özellikle akşam saatlerinde tüketilen kızartma, kavurma, fast-food gibi yağ içeriği yüksek besinleri tüketenlerin uyku döngüsünde daha fazla sorun yaşadıklarını biliniyor. Bunun sebebi; yağ vücutta çok uzun sürede sindirildiğinden ötürü gece boyu devam eden sindirim aktiviteleri. Bu nedenle rahat bir uyku için akşam çok yağlı besinleri tüketmekten kaçınmanız gerekiyor.

Gizli kafein kaynaklarına dikkat edin: Aşırı kafein alımının uykusuzluğa sebep olabileceği uzun zamandan beri bilinen bir gerçek. Fakat uykuya yakın saatlerde sadece kahveden uzak durmak yetmiyor. Çay, yeşil çay gibi diğer kafein içeren içeceklere konusunda da dikkatli olmak gerekiyor. Ayrıca çikolata, birçok asitli içecek hatta kafeinsiz kahvede bile bir miktar kafein var. Ciddi anlamda uykusuzluk çeken biriyseniz, kafeinli içecekleri yatma saatine 6 saat kala tamamen kesmeniz uykuya dalmanızı kolaylaştıracaktır.

İlacınızdaki kafeine de dikkat: Bazı idrar söktürücüler ve soğuk algınlığı ilaçları kafein içerir. Genelde içerikleri kafein birkaç kupa kahveye eşit gelir. Bu nedenle herhangi bir sebeple kullandığınız bir ilaç varsa kafein içerip içermediğini kontrol edin, eğer içeriyorsa doktorunuza danışarak ilacı alma saatinizi değiştirin.

Alkol aldıysanız su için: Alkollü içecekler bir anda uykuya dalmanızı sağlayabilir ama uyku kalitesini düşürür. Alkol alımı sonrası uykuda; gece terlemesi, sık uyanma, kabus gibi sorunlar daha çok görülür. Bunun sebebi alkolün vücutta yarattığı dehidrasyon yani aşırı sıvı kaybıdır. Alkol aldıysanız, yatmadan önce birkaç bardak su içmeye özen gösterin.


http://sozcu.com.tr/kadin/iyi-uyumak-zayiflatir.html