3 Eylül 2014 Çarşamba

ALZHEİMER

Bugün sizlere az biraz, dünyanın belkide en zor olgularından birinden bahsedeceğim..
Hayat herzaman, amiyane tabiriyle ''laylaylom'' bir şekilde geçmiyor malum, uzaktan görüldüğü gibi de değil kimsenin yaşantısı muhakkak !
Bazı şeyler var ki katlanılması zor olsa bile yaşantımızı devam ettirmek durumundayız. Ve öyle durumlarla yaşamaya alışmak zorunda bırakıldığımız için savaştığımız... 
En sevdiklerinizi kaybetmek, birdaha göremeyeceğinizi bilerek yaşamak mesela.. Yada çok uzaklara gönderdiğiniz insanları her istediğinizde görememek sarılamamak veya yanınıza çağıramamak gibi..
Bugün benim anlatacağım konu ise bunların çok dışında...
Herşeyinizi paylaştığınız hatta defalarca kez tanıttığınız halde sizi hatırlamayan bir kişinin yanında yaşantınıza devam etmek bence gerçekten anlatılması çok zor bir durum olacak...

Genel olarak geniş bir aileyiz(baba tarafı aşiret) ve şuanda en yaşlımız olarak soyağacımızda yer alan anneannem malesef alzheimer rahatsızlığıyla gündemimizde yer alıyor. Yaş olarak zaten epeyce olgunlaştı fakat son senelerde hızla ilerleyen rahatsızlığı nedeniyle önce isimleri karıştırıyor, tarihleri hatırlamıyor ve yakın geçmiş yerine 50-60 sene öncesinden bahsediyordu. Bu örnekler eminim ki yaşlılık alemetleri olarak birçok kişide mevcuttur. Fakat zaman mefhumu olmadan ve nerde olduğunu, kimlerle yaşadığını bilemeyecek kıvama geldiğinde iş biraz daha boyut değiştiriyor. Önce inanmak istemiyorsunuz çünkü hergün gazetelerini okuyan, siyaset, moda gibi konularda bile fikri alınan, hayat tecrübelerine danışılan kişi, gün geliyor kimseyi tanımıyor ve gün içerisinde sadece 3 aynı soruyla sizinle sohbet ediyor.
Bizdeki durum şuanda yanındaki kalabalıkla beraber ve herşey normalmiş gibi yaptığımız sohbetlerle daha sakin bir seviyede. Hırçınlaşma yada bilinçsizce yapılan hareketler mevcut değil. Kişilik henüz değişmedi. Hastalıkla beraber sürekli araştırma yapmak, profesyonel ne gibi destekler alabileceğimizi sorgularken kendimizi geliştirmek bile enterasan geliyor bazen. Ama hayat insana her türlü yolu sunuyor ne yazık ki..!
Bu hastalıkta sanırım en önemli tedbir, kişinin yaşam alanı ve etrafındaki kişilerin sürekli değişmemesi gerekliliği. Evinde kalmak istediği için bizde haftaiçi bir yardımcı eşliğinde ve haftasonları diğer aile fertleriyle birlikte ilgileniyoruz. Aynı apartmanda yaşadığımız için de ben her akşam uğrayıp kendimi hatırlatabiliyorum. Paylaşımda bulunmak için, fikirlerini alabileceğim uğraşlarımı onun yanında yapıyorum. Mesela bu üzerimdeki bluzu yardımcısı Nuran abla, ben ve anneannemin fikirleriyle beraber dikmiştik ama bu akşam gösterdiğimde muhtemelen hatırlamayacak :=(
Örneklendirdiğim bu ve benzeri durumlarla başetmek hastanın en yakınları tarafından inanın çok ama çok zor. Kabullenip kendi hayatınıza devam edebiliyorsanız ne ala! ama gözardı edilmemesi gereken tek şey birgün herkesin başına gelebilir ve biz bilinçli olarak kişiye nasıl yaklaşmalı, kendimizi de nasıl ayakta ve sağlıklı tutmalıyız konularına hakim olmalıyız. Araştırmalar aşağıdaki gibi, çevrenizde olsun yada olmasın ama bildiğiniz birşeyden korkma olasılığınız daha az olduğu üzere okumanızı tavsiye ediyor ve sağlıklı günler diliyorum.
Sevdiklerinize ve en önemlisi de kendinize iyi bakınız... 

ALZHEİMER HASTALIĞININ NEDENLERİ VE HASTALIĞIN SEYRİ
Alzheimer hastalığının nedenleri arasında kalıtsal faktörler, beyinde protein birikimi, beyin hücrelerinin ölümü, sinirsel iletimin bozulması, çeşitli zehirli maddeler yer almaktadır. Ayrıca yaş ilerledikçe, alzheimerın görülme ihtimali artar. Fakat hastalığın kesin nedeni henüz bilinmiyor.
Hastaların sadece yüzde 10’unda ailede alzheimer varlığı tespit edilmiştir. Bu yüzden, bu hastalık sadece tek bir kalıtsal faktöre bağlı değildir.
Alzheimer, yavaş ilerleyen ve sinsi bir hastalıktır. Beyindeki sinir hücreleri yok olmaya başlamıştır. Önceleri kısa süreli unutkanlıklar şeklinde ortaya çıkar. Örneğin, hasta bir gün önce ne yaptığını, ne yediğini hatırlayamaz. Hastalık ilerledikçe, kişinin günlük işleri aksamaya başlar. Sorduğu bir şeyi tekrar sorar, yakınlarını tanıyamaz hale gelir. Bu durumda kişinin psikolojisi bozulur. Psikolojisi bozulan hasta, içine kapanık bir hale gelir. Konuşma, yürüme, tuvalete gitme gibi ihtiyaçlarını karşılayamaz ve yatağa mahkum bir yaşam sürmeye başlar. Yani hem fiziksel hem zihinsel problemler vardır.
İlerlemiş alzheimer hastalığı, hastaların ailesi için de bir yüktür. Hastanın bütün bakımı aile tarafından yapılmak zorundadır.

 ALZHEİMER HASTALIĞININ BELİRTİLERİ
Alzheimer hastalığının, temel olarak 10 tane belirtisi olduğu kabul edilmektedir. Bu belirtilerden bir ya da birkaçının bulunması alzheimer belirtisi olabilir.
    *Günlük yaşamı etkileyecek kadar unutkan olma (kişilerin adlarını, olayları hatırlayamama),
    *Gündelik işleri yapamama (yemek yapmak gibi),
    *Kelimeleri bulurken zorlanmak,
    *Tarihleri ve bilinen yolları hatırlayamama,
    *Çok basit konularda bile karar vermede güçlük çekme,
    *Hesap yapamama, pratik düşünmede zorluk çekme,
    *Eşyaların yerlerini karıştırmak (koyarken başka yere koymak),
    *
    Davranışlarda ve ruh halinde değişiklik,
    Karakter özelliklerinin değişmesi, insanları suçlama, inkar etme
    *
    Sorumluluk sahibi olmaktan kaçmak, alzheimerın belirtileridir.
ALZHEİMER HASTALIĞI TANISI NASIL KONUR?
Öncelikle yukarıdaki belirtilerden bazıları sizde varsa bir psikolog ya da sinir hastalıkları uzmanına başvurmanız gerekir.
Çekilen beyin filmi, yapılan kan tahlilleri ve laboratuvar tetkikleri ile alzheimer hastalığı diğer hastalıklardan ayırt edilmeye çalışılır. Çünkü her unutkanlık, bu hastalığın belirtisi değildir. Bu şekilde hastalığın kesin tanısı konur. Demans ve alzheimer aynı şey değildir.

ALZHEİMER TEDAVİSİ
Hastalığın kesin tedavisi yoktur. Yani yapılan tedaviyle, hastalık tamamen ortadan kaldırılamaz. Öncelikle şunun bilinmesi gerekir; bu hastalığın tedavisinde erken tanı çok önemlidir.
Yapılan tedaviyle, hastalığın ilerlemesi yavaşlatılır ve hastalığın semptomları azaltılır. Amaç, hastanın yaşam kalitesini arttırmaktır. Ayrıca, ortaya çıkan psikolojik problemlerle başa çıkabilmek için de çeşitli ilaçlar (antidepresan gibi) kullanılır. Fakat bu ilaçlar doktor kontrolünde alınmazsa daha kötü sorunlara yol açabilir.
Gün geçtikçe, alzheimer hakkında daha fazla bilgi sahibi oluyor ve daha fazla ilaçlarla karşılaşıyoruz. Yapılan çalışmalar, hastalığın tedavisinde büyük adımlar atılacağını göstermektedir.


ALZHEİMER HASTASI VE YAKINLARININ BİLMESİ GEREKENLER
-
Öncelikle hastanın kendisine, cesaret ve güven duygusunu aşılamak gerekir. Hastaya her zaman yardım edilmeli ve bu yardımın hastaya kabul ettirilmesi gerekir.
-Hastanın hislerini paylaşmak gerekir. Gerekirse hasta, doktora nasıl bir durumda olduğunu anlatmalı ve bu yönde de tedavi uygulanmalıdır.
-Yapılacak işler için bir kağıda notlar alınmalıdır. Aynı şey, eşyaların yerini bulmak için de yapılmalıdır.
-Alzheimer hastalarının araba sürmesi tehlikelidir. Bu yüzden bir kişinin, hastaya eşlik etmesi (şoför olarak) gerekir.
-Hastanın sağlığına ve beslenmesine dikkat edilmelidir.
-Hasta hobilerini kısıtlamamalıdır. Önceden yaptıklarını, yapmaya devam etmelidir. Fakat artık çalışmayı bırakması gerekir.
-Hastalık ilerlemeden, hastanın ilerideki bakım durumu görüşülmelidir.
-Alzheimer, sadece kişinin kendisine değil, ailesine de maddi ve manevi yük getirdiğinden, bu hastalıkla yaşamaya alışmak ve başedebilmek için profesyonel destek almak gerekir.
http://www.sağlık.net/alzheimer.html

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder