26 Ocak 2015 Pazartesi

Kar-Kış-Kayak


Uzak durmam gereken ancak asla duramadığım 3 beyaz var ise bunları hiç düşünmeden un-şeker ve kar olarak sıralayabilirim. İlk ikisi herkesçe malum olan zararlı şeyler hadi ondan eminiz artık diyelim ki, peki ya üçüncü madde neden tuz değil de kar-kış derseniz ben bu enerjiyle her kış mutlaka bir dert açarım başıma da ondan !
Konuyu açıklamak için biraz gerilere gidecek olursak, bu yaşıma kadar her spor dalını denemem ve devam edebiliyor olmam konularındaki en büyük destekçim olan babam-annem birtek buz pateni, kayak veya benzeri spor dallarının üniversiteye kadar lafını bile ettirmediler. Hatta o dönem spor malzemeleri üreten babamın ellerinden çıkan en küçük boy/numarada üretilen patenlerimi birkez bile kullanamamam, evdekilerden gizleyerek hiçbirşey yapamayacağım üzere de merak edip deneyememem sonucunda, 20 yaşına gelmiş kazık kadar bir üniversite öğrencisiyken buz pateni seçmeli dersiyle ve kış sporları kampında sürekli kayağı seçmemle dünyam değişti. Yani herşey, derslerden geçmek için başladığım kar-buz olaylarını, her sene Uludağ'a giderek geliştirmemle devam etti :) Biz ''Besyo''lular eğitim sisteminde hem ders hem tatil olayını yaşayabildiğimiz ''yaz ve kış kamplarına''  bayılırız bu nedenle..
Neyseki mezuniyetten sonraki her sene 3-5 değişik kayak merkezine giderek, karın-kışın tadını kayak yaparak çıkarabildim. Ancak başıma gelmeyen de kalmadı. Kalabalık pistlerde çarpışmalar, en dik yamaçlarda sürüklenmeler ve telesiyejden atlamalar benim için çok normaldir. (Kayak merkezlerinde kurulu olanlar çoğunlukla sandalye şeklinde, kamplar ve yerleşim yerleri arasında çalışanlar ise çoğunlukla kabin şeklinde olan küçük bir teleferik tipidir)
Ben kendi halimde mükemmel kaysam bile(tabiki mükemmel değilim sadece düşmeden ve kendi hızımın üstünde kayarken) birine yardım etmek için durduğumda bile mutlaka bi saçmalıkla karşılaşırım en azından bu bile sakatlanmama yetebilir...
Bu haftasonu ise nihayet sezonu açtım ve  genişlik/zorluk derecesine göre alternatifleri olan Kartalkaya'da geçirdim zamanımı. Burayı birkaç kez gelmiş olmama rağmen pek severim, piyasa yapmaya gelen çoluk çocuktan ziyade daha aile yeridir, yemek yemek ve konaklamak için seçenekleriniz fazladır. Neyseki yurtdışı ve Uludağ ile heveslerini çoktan alan  arkadaşlarımın katılımıyla kendime güzel bir açılış yaptım.
Çok şükür kırık çıkık sakatlanma durumları da olmadı. Tek sorun hava durumuna detaylı bakmadan gittiğimiz üzere rüzgara yakalandık ve zirvedeki ince kart fırtınası ile yüzüm soğuktan sıyrıldı. Tüm gün fosforlu maskesiyle gezen ve buna rağmen hiç dinlenmeyen çılgın bendim. Çünkü dinlenirsem kaymayı unuturum, hava kötüleşirse üşenirim ve karlara yatıp uyursam ölürüm gibi geldi :)
İşin şakası bir yana kuralları ve bütünlüğü ancak çocuklukta öğrenilmesi gereken spor dalını teoride bakın nasıl incelemişler:

Kayak kar üzerinde çeşitli estetik hareketlerle yapılan ve kullanılan malzemelere göre değişik isimler alan bir spordur. Temel olarak:
  • Snowboard
  • Alp disiplini
  • Biatlon
  • Kayaklı koşu
  • Serbest stil kayak
  • Skiboarding
  • Kayakla atlama
  • Kuzey kombine
  • Skibob dallarına ayrılır.
Birden fazla türü olan kayağın esas olarak nasıl yapıldığını anlatacak olursak;
  • Yeni başlayanlar için öncelikle kayak yapılacak bölgenin çok yüksek olmaması gerekir.
  • Geniş ve yuvarlak kenarlı ve geniş topuklu kayak takımları tercih edilmelidir. Böylelikle dengenizi daha rahat sağlarsınız.
  • Her spor gibi kayak da eğitmen yardımı ile yapılmalıdır. Kurallarını öğrenmek daha rahat kaymanıza yardımcı olacaktır.
  • Ani hareketler yapmamalı ve olası sakatlıklara karşı kendinizi korumalısınız.

Temel bilgilerin alınmasından sonra daha rahat yapabileceğiniz kayak sporunu eğitmenlerinizin önerileri ile daha zevkli hale getirebilirsiniz. Kayak merkezlerinde verilen eğitimlerde genellikle ilk üç gün teknik bilgiler ile birlikte kar üzerinde pratik yapılmaya başlanırken 4. günde sporcular piste çıkabilirler.
Birinci Gün: Kayağın taşınması, kayaklar ile yürüme çalışmaları yapılır. Düşme durumlarında nasıl kalkılması gerektiği öğretilir. Yamaç çıkışları da bu derslerde öğretilir. Kar sapanı öğrenilirken uygulama ile birlikte ayak bileklerinin hareketleri kontrol edilir.
Kayakçı hızını kontrol etmeyi öğrenir. Ağırlık merkezinin belirlenmesi ile hareketlerin kontrollü yapılması sağlanır. Eğitmen eşliğinde sporcunun kendini kasması ve heyecanlanması engellenir. Bu eğitimlerde en önemli amaç kişinin telaşa kapılıp sakatlık oluşturacak hareketlerden kaçınmasını sağlamaktır.
İkinci Gün: Bu aşamada pistte kar sapanı ile dönüşler çalışılır. Her çıkışta eğitmen ve öğrenciler birlikte hareket ederler. Yeterli tekrar yapıldıktan sonra sporcular yamaç kaymaya geçebilirler. Bu esnada vücut düz tutulurken dizler hafif bükülü kalça dışarda olmalıdır.
Üçüncü Gün: Öğrenciler paralel dönüşlere geçerler. Yamaçlardan kaymaya başlayan sporculara eğitmenler uygulanacak hareketleri gösterirler. Burada dönüşe geçmeden batton vurulması, dönerken dizlerin bükülmesi ve ağırlığın verilmesi gereken noktalar öğretilir.
Dördüncü Gün: Artık öğrenciler paralel kaymaya geçerler. Yamaçlarda gövde vadiye dönükken battonlar rahat tutulmalıdır. Kollar yere paralel olur ve bacaklar dizlerden bükülür. Yapılan alıştırmalardan sonra sporcular daha rahat kayabilirler.
http://www.kayakmerkezleri.com.tr/kayak-nasil-yapilir.html 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder