13 Kasım 2014 Perşembe

DiŞ işLeRi

20lik dişler dahil, tüm çürükler, dolgular, bakımlar bitti gitti, ama bu yaşıma kadar bende bittim resmen !

Cuma günü öğlen saatlerinde güzel bir cerrahi müdahale ile son kalan 20 yaş dişim de gömülü olduğu yerden çıkarıldı ve artık ben gönül rahatlığıyla 30 yaşıma girebilirim.(Temmuza daha çok var gerçi)
Kaç gündür dinleniyorum o nedenle yazamadım, yüzüm şiş, boğazım düğümlü, sözlerim kayıp :)
Öncelikle, çok konuşmama istinaden çenemi aldırmamı talep edenler yeni bir çenem daha olduğunu bilsinler. Öyle güçlü çene kasım ve öyle inat bir dişim varmış ki, ağrılarım ve şişiliği bitmedi gitti !

Bu olaya iyi yanından bakarak, nasıl olsa sürekli pipetle ve sıvı olarak besleneceğimi düşünerek midemi küçültürüm belki kilo veririm, belki sağlıklı beslenirim (mecburi detoks) diyerek kendimi iyi hissetmeye çalışsam da , sevgili blenderım sayesinde herşeyi un ufak ederek ve sütle karıştırarak büyüyen midemden ve iştahımdan hiçbirşey kaybetmeden en güzel meyveleri sebzeleri yemeye devam ettim (daha doğrusu içebildim).
 Dolayısıyla moralim yüksek ve neşem herzamanki gibi yerinde olarak da bu süreci tamamlayıp bugün işimin başına döndüm. Dikişlerim henüz alınmadığı için çok komik konuşuyorum. Sezen Aksu taklidimle toplantılar ve  sürekli birşeyler anlatma halim kaldığı yerden devam ediyor :)
Evde olduğum süre içinde ise yerimden bile kalkmadan geçmişe yönelik kaçırdığım filmleri izlemek, kitapları bitirmek ve üzerimdeki harika kırmızı eteği dahil dikmek üzere ev hanımı modülümü tamamladım. İşimi-gücümü hatta kurumsal hayatımı özledim, çünkü herşey gibi evde oturmanında da fazlası zarar, malum.
Defalarca kez gördüğüm ''Mavi Mavi'' adlı Türk filmini izlerken, ''Kocan Kadar Konuş ve Kürk Mantolu Madonna''yı geç de olsa bitirirken kah güldüm kah ağladım...  Hele ki ''Kocan Kadar Konuş'' kitabı tam 2.5 saat içinde heyecanla ve gülerek bitti diyebilirim :) Farkındalığımı arttıran ve beni geliştiren herşey gibi bu kitaplara da teşekkür ederim...
Evde kaldığım süre boyunca merak edip, gelen- giden, arayan- soranlar zaten başımın tacıdır, burdan hepsini öpüyor- seviyorum, zaten yakın takipçilerim aynı zamanda hepsi.. Birde sırf merakından takip edip hiçbir resmi beğenmeyen, geçmiş olsun demekten aciz hatta başkasının kötülüğü ile mutlu olan ezik bir tayfa var ki onları hiç saymıyorum bile.. Malesef benim çevremde de- az da olsa- var, biliyorum ve susuyorum. Sadece ''gün olacak devran dönecek'' demekle yetiniyorum, çünkü herşeyin bir vakti var :)
Geçirdiğim operasyona gelecek olursak da;  herkesin muzdarip olduğu şu 20 yaş diş konularıyla ilgili neler buldum neler. İnsanoğlu bedeninde nelerle yaşıyor, ağrımadan anlamıyoruz ne yazıkki. Diş bile ya çeneye kaynıyor yada diğer dişlere baskı yaparak görüntüyü ve ağız sağlığını gün be gün bozuyor. Tam tabiriyle yumurta kapıya dayanınca da soluğu hastanelerde alıyor. Çünkü;

''Yirmi yaş dişleri en son çıkan kalıcı dişler olduğu için, ağzınızda bunlar için yeterli boşluk olmayabilir. Bu da yirmi yaş dişlerinin dişeti dokusunun veya kemiğin altında veya başka bir dişin yanında gömülü kalmasına yol açabilir. Dişler gömülü oldukları takdirde şişme görülebilir.

Kısmen çıkmış veya çarpık çıkmış yirmi yaş dişleri de ağrıya , çapraşıklığa veya hastalığa yol açabilir. Yirmi yaşından önce çekilen yirmi yaş dişlerinin kökleri daha az gelişmiş olacağı ve bu yaşlarda yapılan diş çekimleri daha az komplikasyona neden olacağı için yirmi yaş dişleri için 16 ve 19 yaşları arasında muayene olunması tavsiye edilmektedir.'' diyor uzamanlar.

Ailede; en çok doktora giden, kendi işini kendi gören ve kendine dikkat etmediği için ilaç-hekim dostu olan biri olarak, adımı altın harflerle yazdırabilirim soyağacımıza mesela...
Bu seferki serimizde ise diş konulu bir sağlık terörü esti evimizde. Allahtan yalnız yaşıyorum ve ailem, en yakın arkadaşlarım sürekli gidip geliyor evime. Yani, istediğim zaman kalabalık oluyor istediğim zaman yalnız kalabiliyorum yandaki resimde...
Çalışmaya ve haftasonu planlarına kaldığım yerden devam ettiğim için de görüşmek üzere diyor, bugünlük aranızdan ayrılıyorum.

Herzaman söylediğim gibi bende konu bitmez, sizler sağlıkla ve hoşçakalın, kendinize iyi bakarken diğerlerine de bir zahmet iyi davranın :)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder