15 Mayıs 2014 Perşembe

K-ÖMÜR !

Bu ülkede insanın mutluluğu 3 günü geçmiyor malesef !

Aynen yaşanılan büyük acıların, başa gelen felaketlerin ve sarılmayacak yaraların da 3 gün sonra unutulması, hayat devam ediyor adı altında yüzeyselleştirilmesi gibi...

Karşısında durmak istediğim hiçbirşeye prim vermem ben. Yandaş diye nitelendirdiğim gazate-televizyon ve diğer yayın kuruluşlarını merak edip bakmam bile çoğu zaman. Dün gece televizyon kanallarında yine ulusal yas ilan edildiği için saçma sapan programlar vardı. Ana haber bülteninde ve sosyal medyada okuduklarımla bile,  şuan içinde bulunduğumuz çaresizliğe katıla katıla ağladım resmen !
Manisanın Soma ilçesindeki kömür madeninde içeride resmi olmamakla beraber 800 işçinin olduğu patlama/yangın/grizu sonucu 2 günlük  çalışmalarla beraber açıklanan şuanki vefat edenlerin rakamı 274 fakat biz biliyoruzki bu rakam da resmi değil ve sayıyı birden yüksek söylemeyerek  halkı galeyana getirmemeyi amaçlıyorlar.
Bazı şeyler sizin dışınızda gelişir, yapılan herşeye ve zorlanan tüm imkanlara rağmen elden birşey gelmez, biz buna kader diyebilirz (eğer kadere-kısmete inanıyorsanız) Fakat şuan ulusal yas ilan edilen bu toplu ölümlerin tek nedeni ihmal ve insan canının birtek bizim ülkemizde bukadar ucuz olmasından kaynaklanıyor. Bu acı durumu farketmek için mühendis/mimar/özel yetkili olmanıza gerekte yok !! iş kazası olması için önce bütün önlemlerin alınması sonra elden birşey gelmemesi gerekiyor çünkü...
Konuyla ilgili kahrolduğum bir diğer konu ise kimsenin olayla ilgili çıkıp doğru düzgün birşey açıklamaması... Ulusal yas ilan edildi, bayraklar yarıya indi, toplu mezarlar kazıldı diye iş bitti mi? Tüm ülkeler seferber olacak belkide, bizim adımıza şimdiden saygı duruşları, işyeri kapatmalar ve taziyeler gelmeye başladı. Fakat bizim ülkemizde henüz çıkıp bir işveren yada devlet büyüyüğü de doğru düzgün bir icraatta bulunmadı. Halk ne yapacağını şaşırdı çünkü birinden,güzel olmasa bile insanlık namına, acıyı paylaşırcasına ve yardım sözü olurcasına bir ses bekledi ve alamadı !  Hal böyle oluncada sadece ölüm haberlerini takip etmeye, kahrolmaya devam etti.
Belirsiz durumları yada araştırmadan birine körü körüne inanmayı hiç sevmem. Çünkü
''Karşımızdakini olduğu gibi görmeyip onu tanrılaştırmak, sonra da sanki böyle bir tanrı olabilirmiş de olmuyor gibi ona kızmak''. Kavramı artık benim canımı çok acıtıyor. kendime de onada haksızlık gibi geliyor (Bu cümle 67. Cannes Film Festivali’nde yarışacak olan, 3 saat 16 dakika uzunluğundaki Nuri Bilge Ceylan filmi Kış Uykusu’nun (Winter Sleep) fragmanında yayınlanmış)

Malesef artık sadece filmlerde olması gereken bir olgu bu körü körüne inanmak. Malesef kimse okadar güvenilir değil ve malesef o işçilerde evlerine yemek götürmek için bazı şeylere körü körüne inanmış ve çaresizlik içinde kaderlerine boyun eğmiş olacaklar ki, konu onların haricinde işine gelmeyen herkes için kader olarak kaldı !!! Yani her ölüme ecel deyip geçersek dün başkasının başına gelenler yarın bizim başımıza gelir, sonra ne demek istenildiğini de anlayamazsınız!!!

Millet olarak başımız sağolsun. Ordaki acılı ailelerin hislerini tarif etmek kimsenin haddine düşmez. Ama söylenilecek çok şey var. Şuanda sabırlar dileyerek ve elimizden geldiğince yardımda bulunarak, sadece ve sadece insanlığımızı hatırlamamız gereken bir dönemdeyiz. Allah rahmet etsin ve yardımcısı olsun herkesin !

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder