19 Mart 2014 Çarşamba

Hey gidi Karadeniz

Bak şimdi aklıma geldi !
Geçenlerde izleyip dağıldığım arabesk programın birde kemençeli bölümü vardı ki onu yazmadan es geçtim...

Malum sunucu Kuzeyin oğlu zaten Karadenizin lideri, hırçın delikanlısı, atarlı abisi ama duygusal sevgilinin evrim geçirmiş hali olarak hep karşımızda. Olsun da ! Adamcağız hem ağlatıyor hem oynatıyorsa suçu kimsede aramayınız kemençe eşliğinde evin ortasında kalkıp oynamak farz oluyor  :)
Bende kendimi kaptırıp 3 ayak, horon ve diğer folklorik herşeye katılabilirim, yapımda var her müziğe kıpırdamak ama kanımda yok Karadeniz ruhu. Kuşaktan kuşağa İstanbulluyuz fakat köken her tarftan Balkanlar. Hırçınlığıma bakan hemen tahminde bulunuyor fakat sülalaemde bile serpe olarak 2-3 adet karadenizli bulunmasından ziyade başka bir bağlantım yok kendileriyle. En azından şimdilik  :)

Sabah sabah nerden geldi aklına diyecek olursanız da, zaten epeydir aklımda şu karadeniz yöresinden bir kuble bişeyler yazmak. Mesela sinirden televizyonu kırrmak istediğim zamanlar, Spor yöneticliği mezunu ve lisanslı sporcusu olduğum ülkemde artık sadece bir taraftar olarak bile gururlanacağım birşeyin olmaması, tezahüratların boyut değiştirip Kırımı alalım Trabzonu verelim şekline gelmesi bile hep şu Karadenizi yazma nedenlerim arasında sayılabilir :)
Irkçılık yapmıyorum hele ki son zamanlada ötekileştirilen milletimiz gibi asla insan ayırmıyorum, hatta pek severim kendilerini. Hergün aynı köşede neden poz verdiğimi bilen bütün şirketin içinde sadece biri, bıkmadan usanmadan bütün fotoğrafların içine giriyorsa artık vakit  Hey gidi Karadeniz vaktidir :)
Resimdeki uzun adam 'Fazli' abimiz bana güleryüzü ile hep güzel şeyler anlatır eğer sinirliysem yatıştırır, durgunsam da delirtir. Bazen anlamak istemez, bazen de anladık herhalde 30 kere tekrarlama der :) Kızı oldu geçenlerde, bana benzer bak sakın dalga geçme diyorum ''keşke sana benzese başım hiç derde girmez, kendi kendine halleder işini'' diye takılıyor bana. Halbuki bir bilse o kız görünümlü erkek çocuğu hallerim bazen nasıl hareketli saatler yaşatıyor bana. Kimlere kafa atmak isterken rujumu sürüp oturuyorum yerime. Yada uzun tırnaklar topuklu ayakkabılar ile ne terörler estiriyorum etrafımda. Bu yapım sanırım ki karadeniz kadınında da mevcut, delikanlı gibi sözünün arkasında ve hırçın. Ya tamamen sever ya adamın başına çorap örer. Yapacağım der ise unutmaz yapar, sessiz duruyorsa ya vazgeçmiştir ya zamanını bekliyordur. Sabırsızlığının damarlarında akan kanın hızına bağlıyordur muhtemelen çünkü kafa o şekilde çalışıyordur. Dedim ya, insan ayırmıyorum ama sanırım ben en çok uğraştıklarımı seviyorum :)

Pozitif insan hangi milletten olursa olsun, içinde kötülük yoksa başımın üstünde yeri var ama aksi durumdakinin ayaklar altındaki yeri de hazır. Ben ve benim gibi düşünen herkese gitsin bu yazım, yalan haberleri çok izlemeyin, gazetelere inanmayın hoşça ve sağlıkla kalın gerisi zaten kolay...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder