27 Mart 2014 Perşembe

''Bazen''


Bazen oturup uzun uzun düşünürüm ben. Hatta kafayı yiyene kadar düşünürüm !

İşin içinden çıkamayana, kendimi tonlarca taş taşımış gibi yorana dek düşünürüm. Zaten iki damlacık aklım var onuda bitirene kadar uğraşırım :)

Eğer ortada bir belirsizlik varsa en iyi ihtimalli veya felakate varacak boyutlarda senaryo bile yazarım kendi kendime. İşin sonunda da çoğu kez 'hiçbiryere' varamayarak noktalarım bu durumu :)
Cümleye bazen diye başladım çünkü genellikle düşünmeden hareket eder veya konuşurum. Bu içimden geldiği haliyle süzmeden ve numara yapmadan demektir hemen başka anlamlara çekmeyiniz !

Son zamanlarda  ise farkettiğim şudur ki, millet olarak ya direk duygularımızla ve direkt olarak konuşuyor-yaşıyoruz yada politik olma,durum kurtarma veya bilinçli hareket edebilmek uğruna lafı dolandırıyor da dolandırıyoruz. Eğer ki bir istatistik yapılsa ve kişlere istemediğiniz insanlara/ortamlara/durumlara karşı çıkabilme veya red etme hızları sorulsa eminimki oran yüzdelik dilimin en dibinde seyreder. Çünkü bu tip insanlara patavatsız, müdanasız(tuzu kuru) hatta bazen deli damgası bile vurulabilir. Sırf bu damgayı yememek için yerin dibine geçen, içlerinde fırtınalar bile kopsa gıkını çıkarmadan, kendisine saygısını yitirse bile politikaya devam eden insanlar görüyorum ben yahu !
 
Şimdi diyeceksiniz ki herşeyin bi yeri ve zamanı var. Elbet onlarda sesini çıkartıyorlardır... Hayır efendim gayet güzel alışık oldukları o durumu devam ettiriyorlar. İster maddi-manevi mecburiyetlerden isterseniz kişilikten böyleyim deyin ama cidden alışıyorlar ve o ruh halini normalleştiriyor insanlar. Sonra da olduğu gibi dümdüz yaşayan insanlara laf ediyorlar !

Bende konuşurken çok makara yapan (bakara değil!) hayatı ve kimseyi ciddiye almıyormuş gibi görünen bir kişi olabilirim ve her nedense yazarken bu durum ortaya çıkarmıyor da olabilirim ( içimi dökme biçimim biraz ağır olabilir ) ama en azından içim-dışım -yaşayışım bir yahu !
Blogumda da aynı hiperaktif yaşantımı ve full esprili yazılarımı bekleyen eşim/dostum oluyor. Çünkü bana ciddi, hüzünlü ve fazla düşünceli duruşu yakıştıramıyorlar hep eşref saatimi görmek istiyorlar.

En çok durup düşündüğüm ve insanlara anlatmak istediğim konu da buna istinaden evde ayrı, sokakta ayrı, işyerinde ayrı, eşine-dostuna ayrı olan, insanlara politik değil ikiyüzlü hatta çok yüzlü denir'' demek oluyor. Çünkü sırf şu durumdan ötürü ne televizyon izleniyor ne de kimseye güveniliyor. Öyle bir zamana denk geldi ki gençliğimiz...
 
İnsan bazen bakkala diye çıkıp birdaha dönmeksizin kaçıp gitmek istiyor :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder