23 Ekim 2013 Çarşamba

Kalk Kız, Çay Demle !


Her sabah şu mutfakta, günlük blog resim çekimimde mutlaka birilerine yakalanıyorum :)

Herkes çayını, kahvesini, Cappy'sini Coca-Cola'sını alıp gidiyor ben hem pozumu veriyor hem konumu düşünürek arkadaşlarımla sohbet ediyorum. Şüphesiz her kıdem-kademeden insanla resmim vardır şu köşede. Bugünkü konuğum Doğadan çay departmanımızın değişilmez ismi ile oldu. Sessiz ve sakin yapısını benim blogum için bozan Mert şunları söyledi.. diye devam etmeyeceğim elbette :) Ama çay için yapılan araştırmalarda bisürü uzman üniversite ve faydalı bilgiler sıraladım aşağıda...

Hastalıklardan korunmak, bağışıklığı güçlendirmek, sindirimi kolaylaştırmak,bisküvimizi bandırmak, keyfimize keyif katmak gibi sayısız faydası ve fazla abartılırsa zararı da vardır içtiğimiz herşeyde olduğu gibi çayın da...
Benim hergün mutlaka 1 Türk kahvesi ve birkaç fincan farklı çay grubuna tiryakiliğimin başladığı gözden kaçmayan bir gerçek. Masamdaki bardakları geri almasalar resmen bir mutfağı andırıyor :)

Durum evde ve sosyal hayatta da devam ettiğine göre günlük hayatımızdaki etkisini inceledim bugün.
Elimde çay-kahve fincanlarıyla neden poz verdiğimi de anlamış oluruz böylece :))

Çayın etkisi, kalitesine ve demlenme süresine bağlıdır. Çay yapraklarında da çabuk çözülen kafein mevcuttur. Eğer çay sadece 2 dakika demlenirse uyarıcı etki yapar. 5 dakikadan daha uzun bir sürede demlenirse adrenalize olan kafeini bağlayan tanik asitler açığa çıkar. Böylece çay sakinleştirici etki yapar.

Çayın faydalarına baktığımızda ise adeta ecza deposunda saklanması gereken bir ilaç gibi olduğunu görüyoruz. Her türlü hazımsızlık, mide ağrısı, cilt kuruluğu ve öksürüğe iyi geldiği biliniyor.
Ayrıca diş macunu gibi çok sayıda floroit içerir. Çaydaki tanik asitler dişdeki koruyucu etkiyi destekler, dişlerin üzerinde koruyucu bir tabaka oluşturarak diş taşı oluşumunu engeller.
Banyo malzemesi olarak kullanıldığında enfeksiyon giderici ve sakinleştirici etki yapar.
Göz maskesi olarak kullanılırsa kanlanmaya ve ağırlaşmış göz kapaklarına iyi gelir
Demlenmiş çay suyunu evinizde ahşap temizleyici olarak kullanabilir, koyu renk mobilyalara uygulandığında çaydaki bileşenler eskimiş yüzeylere yepyeni bir parlaklık getirir gibi birçok pratik bilgiyi pratikte biliyoruz.

İş teoriye gelince ise bakınız tam olarak şöyleymiş:

''İsveçli ve Finli nörologların, 10 yıl süren çalışmalar sonucunda, kahve içmenin, çağın hastalığı alzheimerın oluşma riskini yarı yarıya azalttığını buldular. 1400 gönüllü hasta üzerinde yaptıkları çalışmalar sonucu günde 3 ila 5 fincan kahve içenlerde, içmeyenlere göre yüzde 50 oranında alzhemer oluşma riskinin azaldığının belirlendi.
Yeşil çayın da barındırdığı antioksidanlar ve flavnoid maddesi ile alzheimer hastalığına neden olan beta amiloid birikimini azalttığını kaydeden Dr. Yavuz ise, ''Bilinen en iyi ve etkili antioksidanlardan biri olan EGCG (epigallocatechin-3-gallate) yeşil çay içinde bolca bulunmaktadır. EGCG'nin ise unutkanlığa neden olan beta amiloid birikimini önleyici etkisi mevcuttur'' dedi.
 
Chicago’da yapılan araştırmanın sonucuna göre; Siyah çay kalp hastalarında damar sağlığını korumakta. Amerikan Kalp Derneği`nin ``Circulation Journal`` adlı yayın organında yer alan araştırmaya göre, daha önce kalp sağlığında olumlu etkisi belirlenen siyah çayda, siyah üzüm, greyfurt suyu, soğan ve kırmızı şaraptaki flavonoid maddesi, yüksek oranda bulunuyor.
‘Flavonoid`in, kötü kolesterolün (LDL) yol açtığı oksidasyon durumunu ve damar cidarlarının kalınlaşmasını önlediğini kaydeden uzmanlar, bu etkinin ancak çok miktarda flavonoid özü alınmasıyla kendini gösterdiğine dikkati çekiyorlar.

Boston Üniversitesi Tıp Merkezi`nde yapılan bir araştırmada, deneklerin bir kısmına bir süre boyunca belirli miktarda çay, bir kısmına ise su içiriliyor, maddesi oldukça göze çarpıyor.
 
Hal böyleyken işinizde, gücünüzde, sevdklerinizle, bazen sadece kendinizle başbaşayken içebileceğiniz çayınızı demleyin, bilmiyorsanız sallayın ve keyfinize bakın...
 
Hoşçakalın :)))

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder