17 Eylül 2013 Salı

Günaydın Küçük Hanım !

Dün gece çok iyi uyuyamadınız herhalde ? Ama bugün uykunuzu almış, birazda olsa dinlenmiş ve umutsuz düşüncelerinizden arınmış gözüküyorsunuz... Yoksa yine kendi kendinizi dolduruşa getirip insanlara söylemek istediklerinizi içinizde mi patlattınız ? Gördüğünüz bildiğiniz ve dayanamadığınız hatalı insanlara tahamülünüz mü azaldı? yada herşeyinizi anlatıyorsunuz diye size yanlış yapma lüksleri yok sandığınız insanlar ilk önce sizin mi kuyunuzu kazmaya çalıştı ?

Bugünkü ruh halim uzun uzun düşünüp kısa kısa anılarla anlatıp kendi kişisel analizimi yapabileceğim cinsten aslında ! Yukarda saydıklarım da genel iş sıkıntıları değil aileden gelen 'genetik aptallıklarım' başlığı altında toplanabilir.

Fazla güvenmek yada hiç güvenmemek sorunlarımın kaynağıyla çevremdeki herkesi başkalaştırma sendromumum mu desek yada ? Saygıda sevgide kusur etmeyeceğini düşündüğün insanların birden canavara dönüşmelerini izlemek desek daha doğru mu olur ? Kendimden çıkarttığım tek günah, düzeltemediğim en büyük problem mi yazdırıyor tüm bunları ?
Sen yeni tanıdığın herkese tüm içini aç, tepene çıkart, haddi olmadan kendin hakkında söz sahibi yap, sonra neden beni kırıyorlar/kıskanıyorlar diye hayıflan !!!

Bir öğlen yemeğinde masama oturan en büyük HR Direktörüme aynen şu soruyu sordum ''Ben neden politik olamıyorum ? yada olmak zorunda kalmadan çalışamaz mıyım ?
Yüzüme şaşkın ve sakin bir gülümsemeyle, ''heryerde dikkatli olmalısın, iş hayatı idareden başka birşey değildir'' diye uyarmasının hemen ardından çorbamızı tüm soğukluyla içmeye devam ettik :)

O an anladım ki tümüyle kendim olarak çalışmama imkan yok ve her daim uyanık olmalıyım, rahatlığım ve kendime güvenim sayesinde en üst düzey ve multi başarılı insanlardan birşeyler öğrenebilirim fakat kendi dengim insanlardan mümkün olduğunca kendimi korumam, kollamam ve mesafeli durmam gerekliydi... Bu farkındalığım masadan kalkar kalkmaz son bulsa da bundan sonra ne kadar az sohbet okadar çok mesafe, optimal iş günü şeklinde geçecek profesyonel bir dünyaya girmiş bulunuyordum...

Genel olarak ketum, kinci ve intikam almaya müsait bir yapım olmamasına rağmen susup bekleyeceğim diye ufak bir söz verdim kendime, geçtiğimiz 6 ay içerisinde. Bildiklerimi ve acı tecrübelerle bana öğrettikleri parçaları birleştirip yoluma devam edeceğim. Hırslı olmaktan herzaman geri durmuş bir insan olarak bir müddet daha gülüp geçeceğim. Sonrasını bilemiyorum tabi... Sosyal yaşantımdaki değişimlerle paramı alır çeker giderim , yüzlerine güler arkalarından devam ederim ve başarı için her yolu mübah sayarım ' diyemeyeceğime göre kendi fırtınamı çıkarıp yeni ufuklara yelken açacağım...

.Kimbilir belkide dürüstlüğüm yüzünden, saçmalayan insanlara bunun yanlış bir yol olduğunu tek tek izah etmeye devam ederim. Belki de hasetlik fesatlık ve para hırsıyla gözü dönen insanların düşmesini bekler bir tekmede ben atarım ?
Kendi içimden sürekli tekrarladığım bu sıkıntımı daha ne kadar dile getiririm bilinmez. Ruhunu satanlara uygun biri olmamak için direneceğim de bir gerçek ! Özgür bir platformda çalıştığım için çok şanslıyım ve bu yüzden genel olarak şirketimi sever/sayarım. Beni herzaman geliştiren yöneticilerimle de hep aynı şeyleri konuşurum. sıkıntılarımı bir teapist edasıyla alır götürürler, ertesi güne daha rahat devam ediyorsam tamamen onların sayesindedir. Ancak ömür boyu sürecek bazı olguların içindeyseniz çokta sorgulamamanızı isterler.

 Büyük resme baktığımızda da hayat zaten hep aynı kısır döngüden ibaret değil midir ? Ben bunları düşünedurayım seneler sonra kesin ve kesin farklı biryerden görüşmek üzere diyerek yazımı sonlandırayım...

Hoşçakalın :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder