5 Eylül 2013 Perşembe

Ertele-me !

Bu raporu yapan kız kör oldu :)

Satış raporlarını hazırlarken bu cümleyle başladığım, kendimi mümkün olduğunca ortamdan soyutladığım, müzik dinleyip bol su içtiğim ve herzamankinden de aceleci olduğum doğrudur... Ay kapanışlarından sonra bu halde olduğum ve bütün departmanı güldürdüğüm için de şirketin resmi delisi seçildim sanırım. Önemli datalar içeren dökümanları hazırlarken kafayı yemek üzere olan arkadaşlarımla bugünkü ruh halimiz bundan ibarettir, korkulmaması gerekir ve geçicidir :))

Ertelemeden hemen yapılması gereken işlerin başında analizlerimiz ve aylık hazırladığımız raporlarımız gelir. Satış datası içerdiği için en erken sürede sunulmalı ve doğruluğundan binlerce kez emin olunmalıdır. Her işin önem derecesi ve öncelik sıralaması farklıdır. Fakat bugün günlerden ''Bu raporu yapan kız kör oldu günleridir :))

Benim için eğlenceli sayılabilecek bir iştir. Sanki oya yapar gibi tek tek işlenir renkli tablolarımın içinde basit, anlaşılır ve ihtiyaca yönelik algısı verilerek şık durması için hazırlanır :)

Tüm bu nedenlerden dolayı bugün sevdiğimiz veya sevmediğimiz işlerin aslında önem derecelerine bağlı olarak ertelenmemesi gerekliliğini dile getireceğim. Çünkü hayat ertelenemye gelmeyeceği gibi küçük sandığınız işler bile ertelenip büyük sorun yumaklarına dönüşebilir...

Araştırmalarıma göre; erteleme ve kaçma davranışının altında çoğunlukla “ya başaramazsam?” duygusu yatıyor. Başaramazsam duygusu bizi ele geçirdiğinde yapmak istediğimiz şeye bir türlü odaklanamıyor ve başlayamıyoruz. Ertelediğimiz içinde zaman yoksunluğu çekiyoruz. Kilo vermek istiyoruz ama başaramayacağız korkusuyla başlayamıyor , bir sonraki hafta kilo vermek için rejim yapacağımıza kendimizi inandırıyor ve erteliyoruz. Önce bir rahatlama duygusuna kapılıyor sonra bir hafta sonra yaşayacağımız stresi düşünüyor ve mutsuz oluyoruz. İş yerinde önemli bir raporu hazırlama görevi bize verildi. Nasıl hazırlayacağımız da söylenmedi. Yanlış yapma ve başarısız olma korkusu ile raporu hazırlamaya bir türlü başlayamıyoruz. Bilmediğimiz anlaşılacak diye etrafımıza sormaya çekiniyoruz. Bu davranış kalıbı çocukluğumuzda yerleşiyor beynimize, çocukken başarız olduğumuz dersleri çalışmayı erteliyor, sadece başarılı olduklarımıza yöneliyoruz. Bunun altında da taktir edilme duygusu yatıyor. Ben ilkokulun bir insanın hayatında en önemli evrelerden biri olduğunu düşünenlerdenim. İlkokul aile dışında en önemli rol modeli olan öğretmenin hayatımıza girdiği dönem. Eğer ilkokul öğretmenimiz bizi başarılarımızdan dolayı taktir ediyor ve gelişmesi gereken yönlerimizi geliştirmek için de yeteri kadar çaba gösteriyorsa biz de yetişkin dönemimizde kendimizi geliştirmek için uğraşıyoruz.
 
Bilerek uygulamamız gereken bazın maddelerin başındada şunlar geliyormuş :
  • Nelerin öncelikli ve acil olduğunu bulun
    Acil işleriniz neler, acil ve önemli olan, acil ve önemsiz olan işleriniz neler? Acil olmayan ne gibi işleriniz var? Bunları belirleyin. Böylelikle acil ve önemli olan işleri en önce yaparsınız. Bundan sonraki işleri erteleseniz bile önemli ve acil olan işleri yapmış olacaksınız.
    • Önce küçük ve hızlı bitirebileceğiniz işlerden başlayın.
      Hızlı bitirebileceğiniz işlerden başlamak size yaptığınız iş ile ilgili bir şeyleri başardığınızı hissettirecektir.
    • Arkadaş yardımı alın.
      İş arkadaşlarınıza sizi kontrol etmelerini söyleyin. Arkadaş baskısı erteleme ile baş etme için etkin bir yaklaşımdır ve işe yarar.
    • Yapılacaklar listesi.
      Eğer organize olamadığınız için erteleme yaşıyorsanız “yapılacaklar” listesi yapın. Bu liste ile işin sıkıcı ve yorucu kısımlarını atlamamış olursunuz.
    • Bir işe bir zaman dilimi içinde odaklanın.
      Aynı anda birkaç iş yapmaya çalışmayın. Bu bölünmenize engel olacaktır.
    • İşleri parçalara bölün.
      Eğer bir iş sizi yorduğu için erteliyorsanız bu işi daha küçük ve yönetilebilir parçalara bölün. Bunun için bir aksiyon planı hazırlamak yardımcı olacaktır.
    • Eğlenmenize bakın.
      Eğer bir iş sıkıcı olduğu için erteliyorsanız, unutmayın ki pek çok erteleyici işi olduğundan daha sıkıcı olarak düşünmektedir. Bunun farkında olarak başlamayı deneyin. Başladığınızda düşündüğünüz kadar sıkıcı olmadığını göreceksiniz.
    • Kendinizi ödüllendirin.
      Bu iş bittikten sonra kendimi… İle ödüllendireceğim. Ödüllendirme, işi bitirme ile ilgili iyi şeyler hissetmenizi sağlayacağından ertelemeyi azaltacaktır.
    diyor Uzman Klinik Psikolog Şeyma Çavuşoğlu (Yetişkin ve Aile Terapisti).

    Bizler de  uygulayabildiğimiz kadar rahat eder veya hayatı daha az sorunla yaşanır kılabiliriz.

    Ben lafımı ortaya koydum artık gerisi size kalmış. Az biraz okuyun araştırın ama bu arada hiçbir işinizi ertelemeyin :)

    Hoşçakalın...

    http://www.psikolojistanbul.com/portfolio/erteleme-ile-basa-cikmanin-yollari/

    Hiç yorum yok:

    Yorum Gönder