14 Ağustos 2013 Çarşamba

Ne yesek, ne giysek ?


Selaaaaaaaaaaaaaaaaaaam :)

Bugün blog için konu bulamadım ama en azından uykulu değilim demek için girdim yazıyorum. Dün yoğun bir ağrı eşliğinde aldığım ilaçlar ve revirdeki kas gevşetici iğne seansımdan sonra eve gönderilip bütün gün uyutuldum. Gece de çok geç yatmadığım için bugün gayet sakin ve dinlenmiş biri olarak ofisteyim.
Bir ara çay almak için mutfağımıza uğradığımda farkettim ki böyle günlerde sadece ne giydiğimi göstermek ve ne yiyeceğimi anlatmak için de blog yazabilirmişim...Zaten ülkemizde blogun varsa yazar, Canonun varsa fotoğrafçı, zengin kocan varsa kesin modacısındır, teorisi beni kesinlikle ilgilendirmiyor. Herzaman, herşeyin sadece bana has olmasını istemişimdir ve en güzel fotoğrafları telefonumdan ve anlık olarak çekerim,kıyafetlerimi kesip-biçip değiştiririm.. Bazı şeylerin profesyonelleştikçe bozulduğuna ve güzelliğini yitirdiğine inanalardanım çünkü..(Ah şu geleneksel yanım) Mesela rahat kıyafetleri tercih ettim bugünkü pantalonumu çalışma arkadaşım Aslı dikmişti. Resimlerimde bile epeyce kullandığım ve üniforma haline getirdiğim, hem kırmızı hem rahat kesimli bu pantalon için kendisine tekrar teşekkür ederim...
Öğlen yemeklerimiz konusuna gelince ise hergün yediğim menü tartışmasız aynıdır. Bol yogurt eşliğinde çorba ve tatlı olmazsa olmazımdır. Salatayla pek işim olmaz yoksa bütün gün kafam çalışmaz :) Enerjisi bol, beni hep ayakta tutacak şeyler tüketmem gerekiyor. Bazen sakinleştirmek için yaseminli çay da veriyorlar hani !
Diğer işyerlerini bilemem ama biz boğazına düşkün bir şirketiz, öğlen çayımızda kekimiz, Böreklerimiz,dondurmamız ve meyvelerimiz eksik olmaz. Kuruyemiş her masada vardır herkes elini daldırıp işe devam edebilir :) Sürekli diette olanlar da var tabi ama benim masamdaki çikolataları görene kadar süren bir diyet listesi onlarınki ! Birara yemekten içmekten kesiliyorum, yaşama sevincim kırılır hayatın bi anlamı olmaz ve işe güce konsantre olamam diye ödüm patlamıştı. neyseki resimde görüldüğü üzere herşeyi karıştırarark yemeğe devam ediyorum. Eski bir sporcu olarak tehlikenin farkındayım eee yaşta kemale erdi biraz dikkat şart ! Gel gelelim ki kendimde böyle bir amaç güden tip görmüyorum :) Sosyal hayatımda da çok enterasan ve renkli yeme alışkanlıklarım vardır. Bu arada, hiçbir sosyal paylaşım sitesinden yemek resmi paylaşmak huyum değildir. Kimsenin kahvaltısında, kaç zeytin yediğini ve yarım ekmek resimlerini de görmeye meraklı değilim !  Yediğim yemekte eğer masa sandalye yanmıyorsa kolay kolay paylaşmam ! Ama bugünkü geleneksel öğlen yemeği tepsimi paylaştım. Kaç kalori olduğu hakkında fikrim yok sadece herşeyi aynı anda nasıl tüketebildiğimin bir göstergesiydi bu :) Neyseki kilo almaya meyilli bir yapım ve obezite sınırında bi ailem var, mayam da sağlam maşallah :)
Tek sevindiğim ve aynı zamanda üzüldüğüm konu ise mutfak işlerinde başarısız olmam...!
Yani denemek bile istemiyorum ve evimde mutfağımda tencere-tava dahi almadan yaşıyorum. Geceleri meyve ve yoğurt şeklinde süren yaşantı ileride evde kalma riskimi arttırıyor mu orası tartışılır tabi :)
Ozaman;
Bir sonraki konumuzu erkeğin kalbine giden yol midesinden mi geçer başlıklı bir makaleyle tamamlamaya dair söz vermeden huzurlarınızdan ayrılıyorum...

Yarın ruh durumuma göre bir konuyla tekrar görüşürüz :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder