27 Ağustos 2013 Salı

Holigan mı? yok daha neler :)


Kız/erkek arkadaşım aradı, gel buluşalım dedi
Canım cicim aşkım bana gönül koyma, Fener'in maçı var
Bir gün hastalandım, yorgan döşek yattım
Arkadaşım geldi biletimi verdi, Fener'in maçı var''
  sözlerini bildiniz mi?
 Eminim herkes gönül verdiği takımının tüm tezahüratlları biliyor elinden geldiğince maddi-manevi spor kulübünü destekliyor ve maçlara gidiyordur.
Benimkisi de tam olarak böyle birşey işte... Aslında herşey annemin bana hamileyken, beraber maç izlediği babamın o anki gol sevinciyle karnına vurmasıyla başlamış. ( O günden sonra böyle olmuşum ben herhalde :D )
Doğuştan fanatik olmuş, evimizde her türlü sponsorluğu görmüş bir bayan taraftarım. Mümkün olduğunca kulübümü destekler, maçları stadta izler ve arkadaşlarımla her türlü ateşli konuşmalara hazırımdır... Kimine göre gereksiz, kimilerine göre ise iyi bir taraftarımdır.

BESYO (Beden Eğitimi ve Spor) mezunu olmamın etkisi de muhakkak vardır,2 dönem futbol dersi seçmişliğim de var hani... Her girdiğim ortamın sivrisi seçilirim sanki kulüp başkanının kızı misali ilk ben tebrik edilir ilk ben yerden yere vurulurum. Bazen hakettiğimi kabul ediyorum tabi ama ben ülkesinde sadece futbol ile sporda başarıları konuşulan bir izleyiciyim. Gönül isterdi ki lisanslı sporcusu olduğum yüzme branşı veya diğer tüm branşlarda gözle görülür bir başarımız, iddiamız veya herkesçe bilinen bir sporcumuz olsun... Malesef siyasetin de içinde bulunduğu bir spor ortamından söz ediyorsak konumuz sadece futbol oluyor.. Başarılar ve başarısızlıklar tartışılır, son zamanlar herşey gözler önüne serilmişken fazla söze gerek te yoktur ama ben fanatikliğimi sorgularken biraz Holiganlığı araştırdım. 4 sene akademik eğitimini aldığım tüm spor olgularının içinde en büyük payı Sporda şiddet mi alıyor dersiniz?
Bu konuya girişimiz Holigan mıyım? sorusuyla olsun öyleyse...
Özellikle futbolda fanatizmi besleyen ve çevreye zarar vermeye eğilimli taraftar, serseri, hayta.
ing:hooligan kelimesiyle sözlüklerde yerini alıyor bu kelime..


Futbol Holiganlığı Nedir?Futbol holiganlığı tanımlanması zor bir kavramdır. Medya bir çok farklı olaya farklı noktalarda "holiganlık" etiketini yapıştırma konusunda oldukça esnek davranarak bu zorluğu daha da arttırmaktadır. Futbol holiganlığı çoğunlukla futbol fanatikleri arasında görülen bir bozukluk olarak değerlendirilebilir. Bu kavram genellikle her zaman olmamakla birlikte bir maç öncesinde ya da maç sonrasında meydana gelen suç teşkil eden hareketleri içermektedir. Çoğu futbol seyircisi kalabalığı kavgaları birdenbire ortaya çıksa da kimileri daha önceden planlanmıştır.Türkiyede psikopatlık zaten bedava olduğu için holiganımızda heryerde boy gösterebilir :)
Futbol Holiganlığı İlk Ne Zaman Ortaya Çıkmıştır ?Futbol holiganlığı geleneksel anlamıyla ilk kez 1960'ların sonunda ortaya çıkmış 1970'lerin sonundan 1980'lerin ortasına dek de en yüksek noktaya ulaşmıştır. Ancak futbol maçları sırasında ortaya çıkan kitle çatışmalarının kayıtlarının geçmişi on dokuzuncu yüzyıla kadar dayanmaktadır. 1846 yılında Derby'de çıkan karışıklıkta iki grup insan dağınık kalabalığa saldırmıştı. Bu olaylar 1880'e kadar devam etmişti. Resmi ya da resmi olmayan türden olumlu figürlerin azlığı sonucunda da bu tip olayların sıklığının engellenmesi oldukça zor hale gelmişti. Oyunla aslında hiç de bağdaşmayan bu toplu bozukluğa karşı takınılan yumuşak tutum resmin ileriki safhalarının da bulutlanmasına sebep olmaktaydı.1970 ve 1980'li yıllarda futbol holiganlığının daha yaygınlaştığı ve daha geniş anlamlarda şiddet içermeye başladığı ifade edilmektedir. Ancak yine de durumun ne kadarlık bir yükseliş yaptığını miktar bazında söylemek çok zor olduğu gibi medyanın konuya artan ilgisi nedeniyle artık çok daha sık karşılaşılan bir hal aldığı da bilinmektedir.
Medyanın Futbol Holiganlığına Bakışı:Medyanın futbola ne şekilde yaklaştığı çok önemli bir konudur. Çünkü medya halkın bir olguyu nasıl algıladığını ya da gördüğünü şekillendiren çok güçlü bir faktördür. Britanya'daki tabloid basın holiganlığı kendi varlıklarının devamını sağlayan kolay bir hedef olarak görmektedir. Bu kesimin sansasyonel habercilik anlayışı çoğunlukla şiddet içeren görüntülerin ve savaşı çağrıştıran benzetmelerin ön plana geçmesini sağlamakta ve makaleleri de özellikle okuru derinden etkileyecek nitelikte olmaktadır. Bu türden bir habercilik anlayışı ise 50 yıl önce 1950'lerde yaşanan küçük yaştakilere karşı işlenen suçlar ve ihmal nedeniyle ortaya çıkan panik döneminde filizlenmeye başlamıştır. O zamandan beri tabloid basınının lig tablolarını holiganların kötü şöhretli ile bağlantılandırarak vermesi holiganları cesaretlendiren ve gün ışığına çıkaran bir etken olmuştur. Tabloid basını ayrıca yabancı düşmanlığını da ortaya atarak holiganları kışkırtmaktan sorumlu tutulmaktadır. Sansasyonel habercilik bir çokları için tek bilgi kaynağı olduğundan mantık şu şekilde işlemektedir: Eğer toplum futbol gibi bir olgu ile ilgileniyorsa bu kesim basın da yaygın ve gereksiz bir panik yaratabilmektedir. Bu da daha sert kontrol ölçüleri gerektiren bir duruma yol açtığı için daha da fazla kişinin konuya dahil olmasına sebep olmaktadır. Aynı zamanda tabloid basını holiganizmi abartarak konunun gerektirdiğinden daha da fazla bir panik oluşmasına sebep olmuştur. Sansasyonel habercilik bu noktadan bakıldığında bir anlamda futbol holiganlığı ile başa çıkmada kullanılan politikaları etkilemektedir. İskoçya ve Danimarka gibi bazı ülkelerde basının olumlu etkilerinin de olduğunun belirtilmesinde fayda vardır.
Günümüzde Futbol Holiganlığı Büyük Bir Sorun mudur? Futbol holiganlığı 1990 yılındaki Taylor Raporundan beri çok değişmiştir. Stadyumlar futbol zekas ve kapalı devre televizyonlar saha içindeki şiddetin artık nadir olduğunu gösteren elemanlardır. Ayrıca 1980'lerden bu yana futbolla ilgili suçlarda da dramatik bir azalma göze çarpmaktadır. Ancak tüm bunlar futbol holiganlığının azaldığına işaret etmemektedir. Futbolla ilgili şiddet stadyumlardan başka buluşma noktalarına kaymış; daha planlı ve daha fazla şiddet içerir hale gelmiştir. Bu da demektir ki olaylar daha az göze çarpacak polisin kontrol gücü azalacak ve daha az tutuklama olacaktır.
Holiganizm olarak bilinen iki farklı fenomen bulunmaktadır. Bunların ilki planlanmadan genellikle stat çevresinde ya da takımlar başka şehirlerde oynadıklarında ortaya çıkan düşük seviyeli bir bozukluk olarak tanımlanmaktadır. Britanya'da maçlara giden izleyici sayısı göz önüne alındığında bu olaylarla nispeten nadir karşılaşılmaktadır. Ancak başka şehirlerdeki karşılaşmalarda İngiliz taraftarların genellikle olayların içinde yer aldıkları bilinmektedir. Olayların boyutları basın ve medya tarafından abartılmakla birlikte aslında bir çok vakada İngiliz fanlarının yerel taraftarlardan ya da polisten şiddet gördükleri de bilinmektedir.
İkincisi ise Birleşik Krallıktaki holigan "güçler" tarafından ortaya çıkarılan daha ciddi boyuttaki bir sıkıntıdır. Yerel olarak bu durum hala çok büyük bir sorun teşkil etmektedir. Çoğu futbol kulübünün "riskli taraftarları" bulunmaktadır ve bunlar rakip güçlerle kavga edecek bir an kollamaktadırlar. Birleşik Krallık polisi her fırsatta çatışmaya giren bu organize güçlerin meydana getirdiği problemi çözmek için uğraşmaktadır ancak sıkıntı çok nadiren resmi bir nitelik kazanmaktadır. Ayrıca genellikle çatışmalar stadyumdan uzakta yapıldığı için "normal" taraftarlar da olaylardan doğrudan etkilenmemektedirler. Bu güçler arasındaki çatışmaların yarattığı sıkıntıya bir örnek olarak 2005 yılında Everton ve Manchester United holiganları arasında yaşanan çatışmayı gösterebilmekteyiz.
Bir İnsan “Holigan” Yapan Şey Nedir? 

Bir insanın futbolla ilgili şiddet içeren bir harekete nasıl katıldığı üzerinde fikir yürütmek oldukça zordur çünkü buna sebep olabilecek onlarca faktör bulunmaktadır. Tüm futbol holiganlarının aynı yaş grubuna aynı sınıfa dahil olduklarını ya da aynı psikolojik öyküye sahip olduklarını söyleyebilmek imkansızdır. Holigan çeteleri arasındaki organize kavgalar anlamında bakıldığında bir gruba ait olmak o grubun davranışlarını benimsemek ve bu davranışlardan en yüksek düzeyde haz almak bu kişiler için söylenebilecek başlıca şeyler. Ancak büyük çaplı uluslar arası karşılaşmalarda kendiliğinden ortaya çıkan sıkıntılar daha karmaşık sebeplere işaret etmektedir. Alkol kullanımı ve yabancı düşmanlığı bu sebeplerden sayılsa da polisin konuya dair tutumu oluşan rahatsızlıkların en önemli sebebi olarak görülmektedir.
Futbol Holiganlığı Bir “İngiliz Rahatsızlığı” mıdır? Birçok durumda futbol holiganlığı bir "İngiliz Rahatsızlığı" olarak adlandırılmıştır. Ancak bu durum sadece İngiltere ile sınırlandırılamaz. Üstelik bir çok farklı ülkede de holiganizm ile ilgili sıkıntılar yaşanmaktadır. Hatta bu problemle Belçika Hollanda ve diğer Doğu Avrupa ülkelerinde kavgaların stadyum içi ve çevresinde çok nadiren gerçekleştiği İngiltere'den daha fazla karşılaşıldığını söylemek yanlış olmayacaktır. Büyük olasılıkla en ciddi futbol izleyicisi çatışmaları Doğu Avrupa Orta Afrika ve Güney Amerika'da ortaya çıkmaktadır. Örneğin Joahnnesburg'daki 2000 yılı Bayanlar Şampiyonası Finali hakemlerden birinin bir ofsayt bayrağını kabul etmeyip Nijerya'nın gol atmasına izin vermesi ile Güney Afrikalı taraftarların şiddete başvurmaları yüzünden iptal edilmek zorunda kalınmıştı.
Futbol Holiganlığı Ortadan Kaldırılabilir mi?Futbolun kitlesel bir bozukluktan bir rahatsızlıktan uzak olabileceğini düşünmek çok da gerçekçi değildir. Ne zaman kalabalık insan grupları bir araya gelirse gelsin bir futbol maçı olsun ya da olmasın genellikle alkol kullanımının da etkisiyle bir çatışma potansiyeli her zaman oluşur. Holiganizmin önünü kesmek için birçok caydırıcı cezalar yasal düzenlemeler ve polis faaliyetleri gerçekleştirilmiştir. 1970 ve 1980'lerde futbol holiganlığının yüksek algılandığı dönem sırasında hükümetler holiganizmle ilgili çok az bilgi ve anlayış içeren agresif politikalar uygulamışlardı. Bu politikaların birçoğu amacının tersine sonuçlar vermiş taraftarlarla polisin karşı karşıya kalmalarına sebep olmuştur. Ayrıca şiddetin futbol oynanan alanın dışına kaydırılması için de çok az derecede etkili olabilmiştir. Holiganizmi önlemeye yönelik tedbirlerin bir kısmı da acımasız yasal düzenlemeler içermiştir. Örneğin 2000 yılında oluşturulan şüpheli holiganların seyahat etmelerini engelleyen "Futbol Hareketi" gibi… Bu tip hamlelerin masum taraftarlara özgürlükçü sivil anlamda oldukça olumsuz sonuçlar yaşattığı da bilinmektedir. Yine de 1970 ve 1980'lerden beri İngiltere'deki stadyum çevreleri bir cumartesi gecesi şehir merkezinde yaşayabileceğinizden daha fazla güvenli hissetmenizi sağlayacak duruma gelmiştir. Diğer ülkelerdeki sıkıntılar da bazı uygun politikaların uygulanması sayesinde azaltılabilecektir: Polisin alkollü bir taraftar grubunu ciddi bir tehlike arz etmelerini önleyerek kontrol altına alması gerçekten mümkündür. Tıpkı 2004 yılında Portekiz'de gerçekleşen Avrupa Şampiyonasında ve 2006 yılında Almanya'da gerçekleştirilen Dünya Kupasında olduğu gibi
Çeviri Kaynağı: Psychology Today



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder